Başkanlık görevini devraldığı 20 Ocak'ta, göçmenlikten enerjiye birçok konuda imzaladığı kararnamelerle ses getiren Trump, Alaska'daki bir dağın adını değiştirme girişimiyle de dikkati çekti.
Trump, seçim kampanyası sırasında verdiği sözlerin aksine, görevindeki ilk gününde yeni tarifeler uygulamak yerine, ABD tarihinde uyguladığı tarifelerle tanınan eski Başkan McKinley'nin adını bir dağa vermeyi öncelikleri arasına aldı.
Bu durum, Trump'ın McKinley'e duyduğu hayranlığın bir göstergesi olarak yorumlandı.
Trump, McKinley'nin tarifelerinin ülkeyi zenginleştirdiği görüşünde
ABD Başkanı Trump, 20 Ocak'ta imzaladığı kararnameyle Kuzey Amerika'nın en yüksek zirvesi olan ve Alaska yerlilerine atfen "Denali" olarak adlandırılan dağa yeniden McKinley ismini verdi.
Söz konusu dağın ismi, eski Başkan Barrack Obama tarafından 2015'te, daha önce eski ABD Başkanı William McKinley'nin adına atfen kullanılan "Mount McKinley"den yerli halk tarafından kullanılan Denali'ye değiştirilmişti.
Trump'ın konuya ilişkin imzaladığı kararnamede, ABD'nin, McKinley liderliğinde "toprak kazanımlarının genişlemesi de dahil olmak üzere hızlı bir ekonomik büyüme ve refah yaşadığı" vurgulandı.
Yemin töreninde yaptığı konuşmada da McKinley'i övgüyle anan Trump, "Başkan McKinley ülkemizi tarifeler ve yeteneği sayesinde çok zenginleştirdi." değerlendirmesinde bulundu. Trump, 21 Ocak'ta yaptığı bir başka açıklamada ise McKinley'i "Tarife Kralı" olarak nitelendirdi.
Trump, Kongredeki Cumhuriyetçi üyelerle Florida'daki parti buluşmasında dün yaptığı konuşmada da McKinley'i bir kez daha andı. İthal çelik, alüminyum ve bakırın yanı sıra yarı iletkenler ve ilaçlar gibi mallara kapsamlı gümrük vergileri koymayı planladığını aktaran Trump, "ABD'nin bizi her zamankinden daha zengin ve daha güçlü kılan sisteme geri dönme zamanı geldi." değerlendirmesinde bulundu. Trump, kendi yaklaşımını eski Başkan McKinley'nin 19. yüzyılda uyguladığı tarife politikalarına benzetti.
McKinley'nin adını alan yasayla tarifeler 19. yüzyılın sonlarında önemli ölçüde artırıldı
ABD Başkanı Trump'ın McKinley hayranlığı, eski Başkan ve izlediği korumacı tarife politikalarını gündeme getirdi.
AA muhabirinin Beyaz Saray'ın internet sitesinden derlediği bilgilere göre, 1843'te Ohio'da doğan ve hukuk eğitimi alan McKinley, 34 yaşında girdiği ABD Kongresi'nde 14 yıl boyunca Cumhuriyetçilerin önde gelen "tarife uzmanı" olarak öne çıktı.
Başkan olmadan önce Ohio'yu temsilen Temsilciler Meclisi'nde görev yapan McKinley, 19. yüzyılın sonlarında ABD'de büyüyen endüstrileri dış rekabetten korumak için tarifeleri güçlü şekilde destekledi.
"Tarife hayranı" olarak da bilenen McKinley'nin en büyük miraslarından biri 1890'da kabul edilen ve adını verdiği tarife yasası oldu. Söz konusu yasayla yabancı ürünler üzerindeki gümrük vergisi oranını önemli ölçüde artırıldı.
Beyaz Saray'ın hesaplamalarına göre 1890'larda gümrük tarifelerinden elde edilen gelir federal gelirin yaklaşık yarısını oluşturuyordu. Bu oranın şimdi yüzde 2'nin altında olduğu kaydedildi.
Düşünce Kuruluşu Tax Foundation'ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, birçok işletme sahibi McKinley Tarife Yasası'nı desteklerken, Amerikalı tüketiciler mal fiyatlarının artması nedeniyle karşı çıktı.
McKinley'nin ünü tarifelerin yanı sıra emperyalist politikalarına da dayanıyor
1897'den 1901'de uğradığı suikasta kadar ABD'nin 25. Başkanı olarak görev yapan McKinley, ekonomiyi canlandırmak ve Amerika'nın uluslararası prestijini artırmak için aktif bir şekilde bölgesel genişleme arayışına da girdi.
McKinley'in liderliğinde ABD, 1898'de İspanya'ya karşı savaştan zaferle çıkarken, Porto Riko, Guam ve Filipinler'i topraklarına kattı.
Trump, McKinley'nin mirasını sahipleniyor
Trump'ın politika hedefleriyle McKinley'nin izlediği politikalar arasındaki benzerlikler dikkate alındığında, Trump'ın eski Başkan'ın ismini Kuzey Amerika'nın en yüksek dağına vermesi ve her fırsatta ondan övgüyle bahsetmesi, McKinley'nin mirasını sahiplenme çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Bazı tarihçiler, McKinley'nin başkanlığı sırasında tarifelerin sınırları olduğunu ve ABD'nin küresel ticaret ortaklarıyla daha iyi bir mal akışına ihtiyaç duyduğunu daha sonra fark ettiğini belirterek, ABD'de tarife oranlarının Trump'ın ilk kez başkan seçildiği 2016'ya kadar düşük olduğuna işaret ediyor.
McKinley gibi tarife politikalarının güçlü bir savunucusu olan Trump'ın ikinci döneminde izleyeceği tarife politikasının detayları ise henüz belirsizliğini koruyor.