Dünya

Arjantin, 16 yıl sonra ilk kez bütçe fazlası verdi

Güney Amerika'nın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan Arjantin, Javier Milei'nin göreve gelmesinin ardından başlatılan kemer sıkma politikalarının etkisiyle 16 yıl sonra ilk kez bütçe fazlası verdi. Mali disiplin adına sosyal harcamaların kısılması ise ülkedeki öğrencileri, işçileri ve yoksul kesimleri olumsuz etkiliyor.

Sözcü'de yer alan habere göre, ülkenin sağcı başkanı Javier Milei, pazartesi günü ulusal televizyonda yaptığı konuşmada, Arjantin bütçesinin 2024 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 275 milyar peso (resmi kura göre yaklaşık 309 milyon dolar) bütçe fazlası kaydettiğini söyledi. Bu oran gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 0,2'si oranında bir fazlaya tekabül ediyor.

Milei, eski başkan Cristina Kirchner'in görevdeki ilk yılına atıfta bulunarak "Bu 2008'den bu yana mali fazla verilen ilk çeyrek" dedi. Aralık ayında göreve gelen Milei bütçe fazlasının, "küresel ölçekte tarihi öneme sahip bir başarı" olduğunu belirtti.

Kemer sıkma politikasına bağlı kalacağının sözünü veren Milei, "Devlet topladığından fazlasını harcamazsa ve para basmazsa enflasyon olmaz. Bu sihir değil. Enflasyon soygundur ve mali açık enflasyonun nedenidir" dedi.

Milei geçtiğimiz kasım ayında yapılan seçimlerden önce IMF'nin talep ettiğinden bile daha iddialı bir hedef olan 'bütçe açığını sıfıra indirme' sözü vermişti.

"Kamu harcamaları yoluyla bir çıkış yolu beklemeyin"

Milei bu amaçla hükümetin ulaşım yakıtı ve enerji sübvansiyonlarını kestiği bir kemer sıkma programı başlattı. Bu dönemde binlerce kamu çalışanı işini kaybetti.

Hükümet ayrıca maaş zammı yapmayarak enflasyonun ücretleri ve emekli maaşlarını aşındırmasına izin verdi ve bu yolla reel kamu harcamalarını kısmış oldu.

Milei, "eyalet hükümetlerine yapılan transferlerin dörtte üçünü keserek ve kamu hizmetlerini yavaşlatarak" tasarruf yaptıklarını söyledi.

Milei konuşmasında, "Kamu harcamaları yoluyla bir çıkış yolu beklemeyin" uyarısında bulundu.

En çok yoksul kesimler etkileniyor

Öte yandan Milei göreve geldiğinden bu yana ülkenin para birimini yüzde 50'den fazla değer kaybetti. Ülkedeki fiyat kontrolleri kaldırıldı, enerji ve ulaşım sübvansiyonlarını kesildi.

Ülkede yıllık enflasyon yüzde 290'a ulaşırken, yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranı ise yüzde 60'lara yakın seyrediyor. Ayrıca ücretli çalışanların satın alma güçleri önemli ölçüde zayıflamış durumda. Aylık enflasyon ise gerileme eğilimde.

Diğer taraftan kamu harcamalarında yapılan kesintiler, sosyal harcamaların kısıtlanması anlamına geliyor. Bu durumdan da en çok ücretli çalışanlar, öğrenciler ve yoksul kesimler etkileniyor.

Sendikalar ve muhalefet partileri ise kamu harcamalarındaki kesintileri protesto ediyor. Son olarak üniversite öğrencileri, üniversitelerdeki araştırma ve bilime yönelik finansman kesintilerini protesto etmek için yürüyüş düzenledi.