Ekonomi

Avrupa’da siyasi ve ekonomik sıkıntı yaşanıyor

Euro Bölgesi’nde hizmet ve imalat PMI verileri haziran ayında son 4 ayın en düşüğüne geriledi. Almanya’da ise 45 üzerinde seyreden imalat PMI verisi 43 sınırına kadar düştü.

Bu haftaki yazımızda Avrupa’da yaşanan ekonomik ve siyasi çalkantıları değerlendireceğiz. İlk olarak ekonomi tarafını ele alacağız.  

Avrupa bölgesi ve ülkeleri için PMI verileri oldukça önemli bir göstergedir. Euro Bölgesi’nde hizmet ve imalat PMI verileri haziran ayında son 4 ayın en düşüğüne geriledi. Almanya’da ise durumlar biraz daha sıkıntılı gözüküyor. 45 üzerinde seyreden imalat PMI verisi 43 sınırına kadar geriledi. Fransa’da da buna benzer bir durum söz konusu. PMI verilerindeki düşüşler büyümeyi de aşağı çekecektir.  

Avrupa Merkez Bankası (ECB) 6 Haziran’da yaptığı toplantıda faizi 25 bps indirerek üç büyük merkez bankası içerisinde faiz indiren ilk banka oldu. Bu faiz indirimi enflasyondaki düşüşe bağlansa da ben farklı bir motivasyonu olduğunu düşünüyorum. Hep yaşanan siyasi çalkantılar hem de ekonomide görülen ivme kaybı ECB’yi faiz indirim sürecine zorladı. BoE ve Fed tarafında yüksek faiz politikası sürerken ECB’nin faiz indirim sürecine başlaması bu sebeplerle açıklanabilir. Ben zaten çok uzun zaman önce ilk faiz indiriminin ECB’den geleceğini ısrarla ifade eden biri olarak bu süreci normal karşılıyorum.  

Siyasi tarafta da oldukça karışık ve belirsiz bir süreç söz konusu. 10 Haziran’da yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birçok büyük ülkede aşırı sağın ciddi kazanımlar elde etmesi önemli bir aşamaydı. Bu seçimlerin ardından Fransa erken seçim kararı alırken, Almanya’da da huzursuz bir süreç başladı. Aşırı sağın yükselişinin devam etme ihtimali yüksek gözüküyor. Bu durum gelecek dönemde Avrupa’nın birliği için endişe yaratacaktır.  

Yakın süreçte Fransa konusu daha önemli gözüküyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bu pazar ilk turu gerçekleştirilecek erken meclis seçimi öncesinde yaptığı açıklamada, aşırı sağ veya sol partilerin kazanmasının 'iç savaşın kıvılcımını ateşleyeceğini' savundu. Bu açıklamalar bile durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.  

Tüm bu gelişmeleri ortak bir havuzda piyasa açısından değerlendirdiğimizde hem euro hem de Avrupa borsaları için gelecek sürecin sıkıntılı geçeceğini düşünüyorum. Tabii bu beklentilerim bir günde olacak şeyler değil fakat en azından orta vade bakış açısıyla bu varlıklarda aşağı yönde riskin kuvvetli olacağını düşünüyorum.  

Daha önceki yazılarımda bahsettiğim üzere piyasadaki hareketler yavaş şekilde ve bant hareketi olarak gerçekleşiyor. Bu nedenle piyasada işlem alanların sabır özelliğini devreye sokmaları çok önemli bir konu olacaktır.  

Bu yazımızın görsel kısmında Almanya borsası olan DAX endeksini değerlendireceğiz. Fiyatlarda dalgalanma olsa da yaklaşık üç aydır aynı bölgelerde seyreden bir borsa izliyoruz. Burada 18.400 ve 18.680 önemli direnç noktaları olarak izlenmelidir. Bu seviyeler altında kalındığı sürece DAX endeksinde aşağı yönde riskin yüksek olacağını düşünüyorum.