Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sanayicilerin ikiz dönüşüm ihtiyaçları doğrultusunda yeni teşvik enstrümanlarını devreye almayı sürdüreceklerini belirterek, "Ülkemizin uzun vadeli hedefleriyle teşvik mekanizmalarımızı daha güçlü hizalayan yeni teşvik modelimizle de yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız." dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısı "Sanayicilerimizin, Üretim, Rekabet Gücümüzün Artması ve Sanayinin Dönüşümü için Düşünce, Öneri, Projeleri" ana gündemiyle Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi.
Kacır, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, sanayiden ticarete, tarımdan sağlığa, eğitimden ulaştırmaya kadar hemen her alanda gerçekleştirdikleri tarihi atılımlarla Türkiye'nin son 22 yılda büyük bir kalkınma ve büyüme ivmesi kaydettiğini dile getirdi.
Tüm alanlarda olduğu gibi sanayi ve teknolojide de asırlık kazanımların elde edildiğini kaydeden Kacır, "Ülkemizde planlı sanayileşme adına büyük bir altyapı inşa ettik. Neticesinde sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine ulaştı. Sanayi üretimimiz AK Parti İktidarları yönetiminde 3,2 katına yükseldi. Sanayimizin öncülüğünde ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık." dedi.
Kacır, Türkiye’yi küresel üretim üssü konumuna taşıdıklarını anlatarak, "Bugün Türkiye Çin’den Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü en rekabetçi şekilde ihraç edebilen ülke konumundadır. Üretim kabiliyetlerimizle pandemi sonrasında küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendirdiği dönemi başarılı şekilde değerlendirerek büyük bir rekabet avantajı elde ettik. Uzunca bir dönem yüzde 16,8 düzeyinde seyreden imalat sanayimizin toplam milli gelir içerisindeki payı 2020-2023 döneminde 4 puanlık artış gösterdi. Bakınız sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre, Almanya’da yüzde 9, İtalya’da yüzde 3,5, Fransa’da yüzde 1,7 ve İngiltere’de yüzde 1 aşağıda seyrederken Türkiye’de aynı dönemde yüzde 19,7 yükseldi. Dünyada uygulanan en etkin AR-GE teşvik sistemiyle de ülkemizde adeta sıfırdan bir AR-GE ve inovasyon ekosistemi inşa ederek yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık." ifadelerini kullandı.
Devletler tarihi açısından kısa bir sürede, 22 yılda teknoloji geliştirme ve üretmede önemli kazanımlar elde ettiklerini vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
"Şimdi tüm bu kazanımlardan ve başarılardan aldığımız güvenle, güçlü üretim altyapımızı daha da kuvvetlendirecek adımları atıyoruz. Önümüzdeki dönemde üç büyük önceliğimiz bulunuyor: katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm. Türk sanayinin bu 3 ana sac ayağı üzerinde yükselmesi, rekabetçiliğinin artması adına, yüksek teknolojili ve katma değerli üretimi sürdürülebilir ve sürekli kılarak, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmek ajandamızın en üst sıralarında yer alıyor. Bu doğrultuda destek enstrümanlarımızı sanayicimizin ihtiyaçlarına ve koşullara uygun olarak sürekli güncelliyor, devreye alıyoruz."
"Sunulan yol haritalarıyla uyumlu yatırımları öncelikli yatırımlar uygulaması ile destekleyeceğiz"
Bakan Kacır, yüksek teknoloji yatırımları için AR-GE’den seri üretime uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması kuran Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı devreye aldıklarını belirterek, makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ürünleri ve dijital dönüşüm alanlarında 102 milyar liralık yatırımı harekete geçirdiklerini ifade etti.
Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı kapsamında başvuran projelerin değerlendirme çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Kacır, "Geçen yıl katıldığım İSO Meclis toplantısından bu yana attığımız tarihi bir adım da Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi (YTAK) Programının teknoloji odaklı yapılandırılması oldu. Bu kapsamda yüksek teknoloji yatırımlarına 2 yıl geri ödemesiz 10 yıl vadeli ve piyasa koşullarından 20 puandan fazla bir avantajla Türk lirası finansman sağlıyoruz. Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının adresi kılacak, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı geçtiğimiz temmuz ayında Sayın Cumhurbaşkanımız tüm dünyaya ilan etti. Programla, yatırımcılarımıza proje bazlı yatırım teşviklerimizin yanında pazar geliştirme destekleri, cazip koşullarda finansman ve uygun yatırım alanları sunuyoruz." diye konuştu.
Kacır, ekonominin lokomotif sektörlerinin sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünü destekleyecek yeni projeleri devreye aldıklarının altını çizerek, şunları aktardı:
"Kamunun, sanayimizin ikiz dönüşümünde yalnızca teşvik eden değil aynı zamanda rehberlik eden bir yaklaşım sergileyeceği Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programlarını halkımızla paylaştık. Programlar doğrultusunda işletmelerin ikiz dönüşümde kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını adresleyecek yol haritaları sunmalarını bekliyoruz. Sunulan yol haritalarıyla uyumlu yatırımları öncelikli yatırımlar uygulaması ile destekleyeceğiz."
"Yeni teşvik enstrümanlarını devreye almayı sürdüreceğiz"
Bakan Kacır, Dünya Bankası ile iş birliği halinde, sanayi işletmelerinin etkin yeşil dönüşümünü sağlamak üzere 450 milyon dolar bütçeli "Türkiye Yeşil Sanayi Projesi"ni de hayata geçirdiklerini söyledi.
EBRD ile sürdürdükleri Düşük Karbonlu Yol Haritalarını kamuoyuyla bu yıl paylaştıklarını ifade eden Kacır, şunları kaydetti:
"Demir-çelik, çimento ve alüminyum sektörleri için açıkladık. 30 yılda 70 milyar dolara yakın karbonsuzlaşma yatırımının planlaması için rehber niteliğinde bu çalışma önümüzdeki dönemde rotamızı belirleyecek. Sanayicilerimizin ikiz dönüşüm ihtiyaçları doğrultusunda yeni teşvik enstrümanlarını devreye almayı sürdüreceğiz. Ülkemizin uzun vadeli hedefleriyle teşvik mekanizmalarımızı daha güçlü hizalayan yeni teşvik modelimizle de yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız.
Yalın bir yaklaşımla oluşturduğumuz yeni modelle birlikte, teşvik sistemimizin seçiciliğini, yerel odağını ve destek etkinliğini artıracak önemli değişiklere gidiyoruz. Yakın bir zamanda yeni sistemin detaylarını kamuoyuyla paylaşacağız. Sizlerden beklentimiz, kritik ve yenilikçi teknolojilerin üretiminde ülkemizde öncü olmanız. Türkiye’yi küresel bir merkez haline getirme hedefinde bizlerle bundan önce olduğu gibi bundan sonra da omuz omuza yürümenizdir."
Kacır, yatırımcı dostu politikalarla, sektörün ihtiyaç duyduğu yapısal düzenlemeleri hızla hayata geçirerek güçlü bir yatırım iklimi oluşturmaya devam edeceklerini dile getirerek, "Türkiye Yüzyılında, Milli Teknoloji Hamlesi’yle sanayimizi, üretim alt yapımızı yüksek teknolojiyle ve katma değerle besleyerek güçlendireceğiz. Ülkemizin dünyanın sayılı teknoloji üretim merkezleri arasında yer almasını beraber sağlayacağız." şeklinde konuştu.
"2024 yılında üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan da not artırımı alan tek ülkeyiz"
Bakan Kacır, OSB’lerdeki sanayi alanlarına erişimi kolaylaştırmak ve kural bazlı, şeffaf bir yönetişim modeli inşa etmek adına yaptıkları düzenleme kapsamında bu aydan itibaren her ayın ilk pazartesi günü, tüm OSB’lerde bulunan boş sanayi alanlarını yatırımcıların tahsis başvuruları için çevrim içi platformda erişime açacaklarını belirtti.
Mal enflasyonunun daha hızlı düştüğünü fakat katılığın daha çok hizmet enflasyonunda olduğuna işaret eden Kacır, "Kararlılığımızı sürdürecek, enflasyonu önümüzdeki yıl yüzde 20’nin, sonraki yıl yüzde 10’un altına düşüreceğiz. Öncelikli hedeflerimizden biri her daim istihdamı korumak. İstihdam sayımız 33 milyona yaklaştı. İşsizlik oranımız bu ay 0,3 puanlık düşüş kaydederek, yüzde 8,5 olarak gerçekleşti." dedi.
Kacır, dış ticaret dengesindeki belirgin iyileşmenin cari açığın düşmesini sağladığını ifade ederek, "Cari açığın milli gelire oranı yüzde 1 düzeyine geriledi. Ekonomi programımızın oluşturduğu güven ve öngörülebilirlik sayesinde dış kaynak girişi artıyor. Portföy yatırımları Türk lirasına yönelmeye başladı. Özel sektörün dış borçlanma maliyetleri azaldı. Ekonomimizin artan dayanıklılığını ve güçlenen makro istikrarın etkisini ülke risk priminde de net şekilde görüyoruz. Ülkemizin CDS primi 700 baz puanın üzerinden 270 baz puan düzeyine indi. Geçtiğimiz yıl reel sektör 100 dolar borç öderken ancak 73 dolar borçlanabiliyor iken şimdi 100 dolar borç öderken 122 dolar borçlanabiliyor. 2024 yılında üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan da not artırımı alan tek ülkeyiz. Kalıcı refah artışını sağlamayı hedeflediğimiz ekonomi programımızı ve hayata geçirdiğimiz politikaları tüm kurumlarımızla eşgüdümlü halde sürdürmeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
İhracatta rekabetçilik kazandıracak esas unsurun verimlilik ve katma değer olduğuna işaret eden Kacır, şu ifadeleri kaydetti:
"Bunun için de istikrar esastır. Fiyat istikrarını öncelediğimiz yeni dönemde yatırımların aksamaması için pek çok önlemi de aldık. Merkez Bankamız da reeskont kredi limitlerini on üç katına çıkardı. Geçen yıl mayıs ayında günlük 300 milyon TL olan günlük reeskont kredilerinin limiti bu ay günlük 4 milyar TL düzeyine yükseldi. Elbette daha fazla adımı da yine hep birlikte atma arzusundayız. Önümüzdeki dönemde, özellikle dezenflasyon döneminde finansmana erişim güçlüğü çeken KOBİ’lerimizin ve emek yoğun sektörlerimizin daha fazla yanında olacağız. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve SBB (Strateji ve Bütçe Başkanlığı) ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Türkiye nasıl geçtiğimiz yirmi yılın büyük kısmında düşük enflasyonla büyümeye devam ettiyse önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarıyla birlikte büyümesini sürdürecek."