Birleşmiş Milletler (BM), ocak ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler 2024 raporunun yıl ortası güncellemesini paylaştı.
Raporda, küresel ekonomik beklentilerin ocak ayından bu yana iyileştiğine işaret edilerek, büyük ekonomilerin ciddi bir gerilemeden kaçındığı ve işsizliği artırmadan enflasyonu düşürdüğü vurgulandı.
Ancak görünümün yalnızca ihtiyatlı bir şekilde iyimser olduğuna işaret edilen açıklamada, "Uzun süre yüksek faiz oranları, borç sürdürülebilirliği zorlukları, devam eden jeopolitik gerilimler ve giderek kötüleşen iklim riskleri, özellikle en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletleri için onlarca yıldır süren kalkınma kazanımlarını tehdit ederek büyümenin önünde zorluklar yaratmaya devam ediyor." ifadesi kullanıldı.
Küresel büyüme tahmini 0,3 puan artırıldı
Raporda, küresel ekonominin bu yıl yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği belirtilerek, bunun ocak ayında öngörülenden 0,3 puan daha yüksek olduğu aktarıldı.
Dünya ekonomisinde öngörülen büyümenin gelecek yıl için 0,1 puan artışla yüzde 2,8'e çıkarıldığı bildirilen raporda, yukarı yönlü revizyonların başta ABD olmak üzere Brezilya, Hindistan ve Rusya'daki daha iyi görünümü yansıttığı kaydedildi.
Raporda, ABD'ye dair büyüme beklentisi 2024 için 0,9 puan artışla yüzde 2,3'e yükseltilirken, Çin'e ilişkin görünümde küçük bir artış kaydedildiği ve bu yıl ülkedeki büyümenin yüzde 4,8 olmasının beklendiği belirtildi.
Afrika'nın ekonomik görünümünün ise son yayından bu yana kötüleştiğine işaret edilen raporda, 2024 için beklenen büyümenin 0,2 puan azalışla yüzde 3,3'e gerilediği aktarıldı.
Raporda, Türkiye'de ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3,2 olmasının beklendiği kaydedildi. İç talebin yumuşaması ve ithalatın azalması nedeniyle Türkiye'nin cari açığının bu yılın başında daraldığı ifade edildi.
BM'nin raporunda, gelecek yıllardaki küresel büyümenin, 2010-2019 dönemindeki ortalama olan yüzde 3,2'lük büyümenin altında kalmasının beklendiğine değinildi.
Gelişmekte olan ekonomilerde kalıcı zorluklar vurgulandı
Uluslararası emtia fiyatlarındaki yumuşama ve çoğu merkez bankasının benimsediği sıkı parasal duruşun küresel ekonomiyi enflasyonla mücadele yoluna soktuğuna değinilen raporda, buna rağmen gelişmekte olan bazı ekonomilerin inatla yüksek enflasyonla boğuşmaya devam ettiği belirtildi.
Raporda, gelişmekte olan ekonomilerin çoğunun, yüksek borçlanma maliyetleri, kalıcı döviz kuru baskıları ve kalıcı siyasi istikrarsızlık gibi zorluklarla da karşı karşıya olduğuna işaret edildi.
Gelişmekte olan ekonomilerdeki durgun istihdam durumunun, işsizlik oranlarının rekor düşük seviyelere yakın olduğu Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerdeki durumla tezat oluşturduğu vurgulanan raporda, ayrıca, bazı ekonomilerin kısa vadeli görünümünün, dünya genelinde jeopolitik gerilimlerin ve çoklu çatışmaların potansiyel olarak yoğunlaşması nedeniyle gölgelendiği belirtildi.