Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart'taki yerel seçimlere ilişkin "Sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:Grup toplantımızın, ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz ve partimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum. Bereket, rahmet, mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerif'i ve bayramı milletçe hep birlikte huzur içinde idrak ettik. Sözlerime başlarken milletimin, İslam aleminin ve tüm insanlığın geride bıraktığımız Ramazan Bayramı'nı bir kez daha tebrik ediyorum.
Bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. Biz de bayram boyunca 18 ayrı devlet, hükümet başkanıyla görüşerek hem milletimiz adına onların bayramlarını tebrik ettik hem de Gazze başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Rabbimden millet olarak hepimizi hayırla, sağlıkla huzurla, esenlikle daha nice bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum.
Biliyorsunuz bayramdan önce 31 Mart Pazar günü bir demokrasi bayramı olan Mahalli İdareler Seçimleri'ni gerçekleştirdik. Seçimlerin ülkemiz genelinde huzur ve sükunetle icra edilmesinden duyduğum memnuniyeti burada öncelikle ifade etmek istiyorum. Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde birkaç müessif hadise dışında hamd olsun seçimde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Doğudan batıya, güneyden kuzeye, yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk gerçekten takdire şayandır.
Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen demokrasimizin bir sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu, hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ülkemize, milletimize ve şehirlerimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Seçimlerin demokrasimize yakışır şekilde gerçekleştirilmesini teminen seçim kurullarımıza, kolluk kuvvetlerimize, sağlık personelimize ve sandık görevlilerine buradan teşekkürlerimi iletiyorum.
Hiç şüphesiz burada en büyük takdiri yol ve dava arkadaşlarım hak ediyor. AK Parti teşkilatları hem kampanya dönemi boyunca hem de sandık günü olağanüstü bir fedakarlıkla çalıştı, mücadele etti, emek verdi. Teşkilat mensuplarımız ramazan ayında iftar programlarıyla, ev ve esnaf buluşmalarıyla, çarşı pazar ziyaretleriyle, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkımızla birlikte oldular. 31 Mart seçim sürecinde ulaşılmadık hiç kimseyi bırakmama şiarıyla gece gündüz koşturan genel merkez birimlerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, il, ilçe, belde teşkilatlarımıza, belediye başkan adaylarımıza ve aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, sandıklara titizlikle sahip çıkan müşahitlerimize, partimize, davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Rabbime şahsıma böyle vefalı, böyle gayretli ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamd ediyorum. AK Parti teşkilatlarıyla birlikte 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. İttifakımızın, devletimizin güvenliği, milletimizin birliği ve demokrasimizin geleceği için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buradan Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz MHP'nin genel başkanı sayın Devlet Bahçeli'ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum.
Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız Türkiye'nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir. Bizim siyasetimizin temel vasfı, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesidir. Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihi bir kazanım demektir. Ülkemiz son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz, minnettarız.
Milletimizin takdiri ile göreve gelen belediye başkanlarını da ayrıca tebrik ediyor, kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz.
YSK'nın kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart Mahalli İdareler seçim maratonu tamamlanacaktır. YSK, şimdiye kadar 3 ilçe ve 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. İnşallah bu yerleşim yerlerinden vatandaşlarımız 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına gidecek, tercihlerini yapacaklardır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız.
31 Mart seçim sonuçları birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ediyor. Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inanıyoruz. Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detaylarına kadar analiz ediyoruz.
31 Mart seçimleri yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı'nın üstünlüğüyle sonuçlanmıştır. Bu seçimlerde milletimiz 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti'ye vermiştir. Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesi kazanmıştır. Böylece Cumhur İttifakı 12'si büyükşehir, 20'si il, 459'u ilçe, 265'i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye'deki 1400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3'ü önümüzdeki 5 yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir. Buradan bir kez daha Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
Tabii burada Hatay'a özel bir parantez açmak durumundayım. Biliyorsunuz Hatay, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehrimiz oldu. Hatay'la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı'na ve AK Parti'ye duydukları güven dolayısıyla Hatay'ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak ana muhalefet partisinin Hatay'ın iradesini gasp etme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. YSK'nın baskı altına alınması dahil her yol denenmiş, ölülere oy kullandırıldığı gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP'nin milli irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK, bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur.
Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz. Bunun yanında bize güvenen diğer şehirlerimize layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacağız. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur: AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatlarımızla, hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz. Özellikle depremzede şehirlerimizin süratle, yeniden ayağa kaldırılması gündemimizin ilk sırasında yer almayı sürdürecektir.