Yılmaz, sosyal medya hesabından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ekim ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini değerlendirdi.

Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflerken, iş gücü piyasasındaki dengeleri de gözettiklerini vurgulayan Yılmaz, "Sıkı para politikasının iş gücü piyasası üzerindeki etkilerini gidermek amacıyla uyguladığımız istihdam dostu politikalar ve reel ekonomiyi güçlendiren adımlarımızın kazanımları sayesinde istihdamımız artmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.

Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre ekim ayında geçen senenin aynı dönemine göre ilave yaklaşık 1 milyon 31 bin yeni istihdamın ekonomiye kazandırıldığını, istihdam oranının da aynı döneme göre 1,2 puan artarak yüzde 49’a yükseldiğini dile getiren Yılmaz, iş gücüne katılma oranının ekim ayında yüzde 54,7 ile en yüksek seviyesinde olduğunu bildirdi.

Yılmaz, istihdam oranı ve iş gücüne katılım oranındaki yükselişle birlikte işsizlik oranının, ekim ayında bir önceki aya göre 0,1 puan sınırlı artışla yüzde 8,8 olarak gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Dezenflasyon sürecinin devam etmesi ekonomide öngörülebilirliği artırırken, ekonomi programımıza duyulan güvenin neticesinde Türkiye'nin kredi risk primindeki (CDS) düşüş de sürmektedir. Kredi risk primimizdeki iyileşme dış finansman maliyetlerine olumlu yansıyarak, dış finansmana erişimi kolaylaştırmaktadır. Artan doğrudan yatırım ve portföy yatırımları rezervlerimizi güçlendirerek, dezenflasyon sürecine katkı sağlamaktadır. Fiyat istikrarı, ekonomide güven ortamını pekiştirerek sürdürebilir büyüme için güçlü bir zemin oluşturmaktadır.

Bu doğrultuda dengeli ve istikrarlı büyüme için daha elverişli bir ortam oluşturarak, yatırım ve istihdamdaki artışla ekonomimizin potansiyelini ileriye taşımaya devam ediyoruz. Mesleki eğitim ve iş gücü piyasasına yönelik yapacağımız yapısal reformların katkısıyla yeni iş imkanları ortaya çıkararak, insan odaklı ve kapsayıcı kalkınma ile sosyal refahı kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz."(AA)