Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla düzenlenen "İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi" İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Oditoryumu'nda başladı.
Zirvenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, sürdürülebilirliğin bir anlamda adalet kavramını ifade ettiğini belirterek, ülkelerin ekonomik faaliyetlerini icra ederken dünyanın kaynaklarını tükettiğini söyledi.
Dünyada küresel bir adaletin sağlanması için bütün ülkelerin adanmışlık göstermesi gerektiğini vurgulayan Dağlıoğlu, bütün üretim faaliyetlerinde gelecek nesillerden bir şeyler çalındığını, bunun sorumluluğunun hissedip buna göre hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Dağlıoğlu, Türkiye'nin kendi rekabet coğrafyasında sürdürülebilirlik çalışmalarında önemli ülkelerden biri olduğunu ifade ederek Türkiye'nin sürdürülebilir çalışmalar anlamında bu yeni rekabetçiliğe en hızlı uyum sağlayan ülkelerden biri haline geldiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 20 yılda uygulanan politikaların, atılan adımların çok büyük bir katkısı olduğunu belirten Dağlıoğlu, Türkiye'nin bütün hazırlıklarını bu sürdürülebilirlik ilkelerine ve dijitalleşmeye göre yaptığını aktardı.
Türkiye'nin son 20 yılda 260 milyar doların üzerinde UDY çektiğini bildiren Dağlıoğlu, "Ülkemizde 80 bin kadar uluslararası şirket var. Öncelikli gündemlerimizden biri, buradaki şirketlerin faaliyetlerini bu yeni gündeme, yeşil dünyaya, sürdürülebilir dünyaya, iklim önceliklerinin olduğu dünyaya göre hazırlaması. Burada, üretimde daha az karbon salımı, su ve enerji tasarrufunun artmasından bahsediyoruz. Bu bağlamda biz şirketlerin, bütün modernizasyon ve yatırımları için kendilerini cesaretlendiriyoruz, destekliyoruz." diye konuştu.
"Takip ettiğimiz projelerin yüzde 22'si iklim UDY'si ile alakalı"
Burak Dağlıoğlu, iklim UDY'lerinin dünyada önem kazandığını belirterek, kendilerinin de bu tür yatırımları ülkeye çekmek için gayret gösterdiklerini bildirdi.
Sürdürülebilirlik finansmanı denildiğinde akla ilk olarak olayın kredi ve borç boyutu geldiğini ifade eden Dağlıoğlu, şöyle devam etti:
"Bizim çok üzerinde durduğumuz bir diğer konu ise teknoloji girişimciliği. Bu girişimler küçük olsa da esnek, çevik ve inovatif oluyor. Teknoloji girişimciler, gelecekteki bu yeşil dönüşümün en büyük sürükleyici faktörü olacak çünkü onların geliştirdikleri teknolojiler diğer büyük kurumsal yapılar tarafından adapte ediliyor, ülkelerin kullanımına sunuluyor. Türkiye'de son dönemde iklim ve iklim teknolojileriyle alakalı konularda 284 teknoloji girişimi kurulmuş. Bunların bir kısmı yatırım turuna çıkmış, bir kısmı kendi kaynaklarıyla devam ediyor. Tabii ki sayılar keşke binleri bulsa ama yine kendi rekabetçi coğrafyamıza baktığımız zaman bu 284 teknoloji girişimi önem arz ediyor."
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak kendilerinin bir süre önce bütün proje portföyünü sürdürülebilirlik ilkelerine göre analiz etme kararı aldıklarını bildiren Dağlıoğlu, "Bu kapsamda bir metodoloji geliştirdik. Metodololojimizi uluslararası aktörler de beğendi. Şu anda takip ettiğimiz projelerin yüzde 22'si iklim UDY'si ile alakalı. Bu bizi cesaretlendiriyor ve bunu daha yukarıya taşımak üzere kendimize bir hedef koyduk. Bu projeleri önceliklendirerek hareket ediyoruz." şeklinde konuştu.
"Kendi rekabetçi coğrafyamızda, iklim UDY'lerini en çok çeken üçüncü ülke olduk"
Dağlıoğlu, Türkiye'nin iklim UDY'leri koalisyonunun kurulmasına öncülük ettiğini, sürdürülebilirlik ilkelerine göre proje portföyünü analiz etme konusunda oluşturdukları metodolojinin birçok uluslararası kurum tarafından kendi sistemlerine adapte edildiğini belirtti.
Yakın zamanda UDY stratejisini paylaşmaya hazırlandıklarını bildiren Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Burada, Türkiye'nin gelecek 5 yılda hangi yatırımlara odaklanacağına dair bazı öncelikler belirledik. İlk odaklardan biri de yine iklim UDY'si olacak. Bu alanda kendimize hedefler koyduk. Ülkemizin performansına dair de bir veri vermek isterim. Bizim dünyadaki uluslararası doğrudan yatırım projeleri takip ettiğimiz bir veri tabanı var. Kendi rekabet coğrafyamızda, yani Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında, geçtiğimiz 10 yılda iklim UDY'lerinin yüzde 8,1'ini ülkemiz kazanmış ve en çok yatırım çeken üçüncü ülke olmuş. Türkiye bu alanda en rekabetçi ülkelerden biri ve sürdürülebilirliğin oluşturduğu rekabetçiliğe en hazır ülkelerden biri diyoruz ya, işte bunu, iddiamızı ortaya koyan bir veri olarak görüyoruz." (AA)