Hem dolar kuru hem gram altın rekor seviyelerini neredeyse her gün güncelliyor. Dolar küresel bazda değer kaybetmesine rağmen TL’ye karşı değer kazanmaya devam ediyor. Her ne kadar TCMB son toplantıda Eylül ayında bir faiz indirim mesajı vermese de piyasaların genel algısı Türkiye ekonomisinde yaşanan bozulma neticesinde bir noktada faiz indirimlerinin başlayacağı yönünde. Genel beklentiler Kasım ayına odaklanmış durumda. Bunun önden bir fiyatlaması yapılıyor.
Zaten kurun yıl başından bu yana baskılandığını biliyoruz. Yüksek enflasyona rağmen faiz indirim beklentilerinin gündemde olması TL’yi baskı altında tutuyor. Dolar kuru ile ilgili ‘’dolar nereye kadar yükselir’’ tarzı sorular çok fazla geliyor. Ben de cevap olarak bir fikrim yok diyorum. Doların nereye kadar yükseleceğine yönelik bir tahminde bulunmak çok zor. Çünkü hem fundamental hem teknik taraf uzun süredir işlevini kaybetti. Bu nedenle seviye bazlı bir görüş bildirmek bana doğru gelmiyor. Fakat yukarı yönde potansiyelin güçlü olduğunu ve özellikle faiz indirim beklentilerinin artmasını durumunda yukarı hareketlerin ivme kazanabileceğini düşünüyorum.
Gram altın ise 2750 TL civarını görerek tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Hem dolar kurunun tarihi yüksek seviyelerde olması aynı zamanda ons altının da tarihi yüksek seviyelere yakın seyretmesi gram altını bu seviyelere ulaştırdı. Gram altın için de uzun süredir seviye bakmaksızın düşüşlerde alım fırsatlarının değerlendirilmesi gerektiğini ve yukarı yönde potansiyelin güçlü olduğunu belirtmiştim.
Ons altın tarafında gelgitli fiyatlamalar izliyoruz. Bir bakıyoruz fiyatlar gün içerisinde 30-40 dolar aşağı gelmiş olabilir. Fakat genel eğilim yukarı olduğu için bu tarz düşüşler piyasaya alım fırsatı veriyor. Dönem dönem düşüşler görmeye devam edeceğiz fakat düşüşlerde piyasanın alım talebi canlanacaktır diye düşünüyorum.
Gram altın özelinde de dolar kuru gibi bir teknik çalışma yapmak veya bir seviye belirtmek zor. Majör bir gündem değişikliği olmadığı sürece genel resimde yukarı potansiyelin korunmasını beklerim.
