ABD 10 yıllıklar şahlandı

 

Pandemi döneminde %0.50’ye kadar gerileyen, geçen yılın yaz aylarında ise %1 civarında seyreden ABD 10 yıllık tahvil faizleri bugün %2.40’ı görerek Mayıs 2019’dan bu yana en yüksek seviyesini test etmiş oldu.

Faizlerdeki yükselişin iki ana sebebi var. İlki küresel enflasyon neticesinde neredeyse tüm merkez bankalarının sıkılaşma politikasına gitmesi. Tabii burada Fed’in politikası daha ön planda. Geçen hafta 0.25 puan faiz artışına giden Fed’in yıl içerisinde politika faizini %2’ye doğru çıkarması bekleniyor. Fed Başkanı Powell Pazartesi günü yaptığı açıklamada gerekirse faizleri klasikleşen 0.25 puan yerine 0.50 puan artırabileceklerini söyledi. Aynı zamanda gelecek toplantıdan itibaren bilanço küçültmeye başlayacaklarını da ekledi. Fed’in agresif sıkılaşma politikası tahvil faizlerini yukarı çekiyor.

Bir diğer sebep ise jeopolitik risklerin azalması. Şubat ayının tamamı ve Mart ayının ilk haftasında piyasaları esir alan ve faizleri %2 üzerinden %1.60’lara doğru baskılayan Ukrayna gelişmeleri artık arka planlarda kaldı. Özellikle son iki hafadır bu konuya yönelik hiçbir haber akışının gelmediğini görmekteyiz. Azalan endişeler garanti getiriden yani tahvillerden çıkışı, bu çıkışlar ise faizlerde yükselişi sağlıyor.

Geçen yıl faizler %1 civarındayken 2022 yılı için önce %2, ardından %2.50-3.00 bölgesine doğru bir yükseliş olacağını çok kez ifade etmiştim. Bu hedeflere hızlı bir şekilde gelindiğini söyleyebilirim. Tabii bir noktada sıcak para, garanti getiri ve yüksek faizi değerlendirecektir. Burada tahvillere giriş artacak ve bu kapsamda riskli varlıklar baskılanacaktır.

Fed’in sıkı politikası yıl genelinde dolar endeksini güçlü tutmaya devam edecektir. Dolar endeksinde en büyük pay EUR’a ait. Bunu düşündüğümüzde USD’nin EUR’a karşı güçlenmesi en olağan senaryo. Zaten bu durum EURUSD paritesini 1.22’lerden 1.08’lere kadar getirdi. ECB’nin de bu yıl faiz artırması bekleniyor fakat bu faiz çok az oranda olacak. Bu nedenle iki ülke merkez bankasından Fed’in daha ağır basacağını ve EURUSD’de yıl bir içerisinde olabilecek yukarı yöndeki tepkilerin satış fırsatı vereceğini düşünüyorum.

ABD tahvil faizi denilince ons altına da bir bölüm ayırmak gerekiyor. Faiz ile ons altın arasındaki korelasyon ters orantılıdır. Faizlerin yükselmesi ons altını aşağı çekebilir. Son dönemde ons altında baskı var fakat net bir baskıdan söz etmek zor. Ons altında özelinde de yükselişlerin satış fırsatı vermesi beklenebilir.

Son olarak ABD faizlerinin yükselmesi gelişmekte olan ülke (GÖÜ) piyasaları için risk teşkil ediyor. Özellikle dış borçlanması yüksek olan ülkeler bu durumdan negatif etkilenecektir. Fed’in uyguladığı sıkı politika neticesinde USD borçlanma maliyetleri artacaktır. Bu durum ise ülkelere maliyet olarak negatif anlamda yansıyacaktır. Burada para politikasını iyi yöneten ülkeler daha az hasar alacakken, para politikasını güçlendiremeyen ülkeler ise bu durumdan büyük hasar alacaktır.

Exit mobile version