Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberght ekranlarında ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Kurala dayalı, uluslararası normlara uygun, öngörülebilirliği artıran bir program oraya koyulduğunu belirten Şimşek, 2 geçici ve 1 kalıcı olmak üzere 3 temel hedef olduğunu açıkladı. Bakan Şimşek, "Programımızın özü enflasyonu tek haneye indirmek, fiyat istikrarından çok uzağız ama hedefimiz bu. İkinci hedefimiz bunu destekleyecek nitelikte mali disiplinin yeniden tesis edilmesidir. Mali disipline baktığımızda bütçe performansı iyi. Deprem felaketi yaşadık. Bütçe açığı çok arttı. Bütçe açığının yüzde 3'ün altına çekilmesi ana hedeflerimizden bir tanesidir. Borcun da milli gelire oranını kalıcı şekilde yüzde 40'ın altında tutmaktır. Cari açığı uygulayacağımız politikalarla milli gelire oranla yüzde 2,5'in altına çekmek. Sürdürülebilir cari açık. Dış borcu aşağı çekmek, ihtiyaç duyulan rezervi kalıcı şekilde sağlamak. Bu da üçüncü hedefimiz" olarak belirtti ve "Bu hedeflere ulaşmada bize ayak bağı olan kur korumalıdan çıkış hedefimiz var. Burada piyasaları bozmadan kademeli çıkış hedefliyoruz" olarak ekledi.

Bakan Şimşek konuşmasının devamında, "KDV genel artışı olmayacak, kurumlar vergisi genel artışı olmayacak, gelir vergisi oranlarında genel bir artış olmayacak, MTV'ye ilişkin yeni bir düzenlemeyi aklımızın ucundan bile geçirmedik" olarak belirtti.

Bakan Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye'nin Ağustos'a kadar risk primi farkı gelişmekte olan ülkelerin çok üstündeydi. Ağustostan itibaren gelişmekte olan ülkelerden çok daha düşük spreadlerle uluslararası finansmana erişim sağladık. 700 CDS'ten 300'e gerileme piyasanın bu programa inandığını gösterir.

Türkiye'ye finansman girişi var mı?

Geçen senenin ilk 5 ayında net çıkış yaşamış. Haziran 2023'te 11.4 milyar dolar net portföy girişi var. Türkiye geçen sene uluslararası piyasalardan 10 milyar dolar borçlandı ama yüksek faizlerden borçlandı, faizler şimdi aşağı indi. Türkiye'de rezervler mayıs itibarıyla 98,5 milyar dolara inmişti, şu anda 130 milyar doların üzerinde.

Döviz dönüşümlü mevduatı dikkate alırsanız rezervlerdeki artış 60 milyar dolar civarındadır. DDM'deki azalmayı izlerseniz ve rezerv artışıyla birlikte düşünürseniz 60 milyar dolar düzeyinde artış var. Bankalar Ocak-Mayıs döneminde 100 dolar borç öderken 96 dolar bulabiliyorlardı. Şu anda yüzde 138'e çıktı. Bankalar 100 dolar borç öderken 138 dolar bulabiliyor.

Cari açık dramatik şekilde daralıyor

Cari açık büyük ihtimalle şubat-mart aylarında 30-35 milyar dolar seviyelerine inecek. Cari açık dramatik şekilde daralıyor. Çünkü program değişiyor. Büyümenin komposizyonunu değiştirdik.

Mart'tan itibaren enflasyon trende oturacak

Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat'ta onun devamı olabilir. Mart'tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.

Para politikası gecikmeli olarak çalışacak, enflasyonu çıpalayacak seviyeye gelmesi daha yeni.

Kurda bir değersizleşme öngörmüyoruz

Kurda biz reel olarak herhangi bir değersizleşme öngörmüyoruz.

Maliye politikası ayağında biz enflasyonu yükseltecek adım atmayacağız. OVP'de bizim maliye politikası konusunda ortaya koyduğumuz vizyon neyse onu uygulayacağız.

KDV genel artışı olmayacak

KDV genel artışı olmayacak, kurumlar vergisi genel artışı olmayacak, gelir vergisi oranlarında genel bir artış olmayacak, MTV'ye ilişkin yeni bir düzenlemeyi aklımızın ucundan bile geçirmedik

Harcamalarda rasyonelleştirmeyi başlattık, kalem kalem gözden geçiriyoruz, biraz zaman alacak