Bir düşüş hikayesi: EURUSD

EURUSD paritesi birçok özelliği nedeniyle hem dünya piyasaları hem de Türkiye için önemli bir enstrümandır. Bu paritenin düşüşleri risk iştahı için genel resimde negatif olurken, paritedeki yükselişler ise risk iştahı açısından pozitif olarak değerlendirilebilir.

Pandemi sürecinde EURUSD paritesinin 1.05 seviyelerinden 1.23 seviyelerine kadar yükseldiğini, bu ortamda da hem borsalar hem de kripto piyasasında rekorların geldiğini görmüştük. Bu yıl ise parite 1.0000 seviyesinin altını görürken hem borsalarda hem de kripto para piyasasında aşağı yönde sert hareketler gerçekleşti. Bu açıdan bakıldığında direkt 1’e 1 korelasyon olmasa da  EURUSD paritesinin seyri risk iştahı açısından önemlidir.

Türkiye piyasaları açısından baktığımızda ise yapılan ihracatın %40’tan fazlasının AB ülkelerine olduğunu görmekteyiz. Aynı zamanda hammadde alışlarının USD, ihracatın ise ağırlıklı olarak EUR para birimi üzerinden yapıldığını söyleyebiliriz. Bu nedenle EURUSD paritesinde yaşanan düşüşler Türkiye ekonomisi için negatif etkiler oluşturmaktadır.

Bu yıl tüm dünyada olduğu gibi Euro Bölgesi ve ABD’de de yüksek enflasyon söz konusu. Bu süreçte Fed faiz oranını %0.25’den %2.50’ye çıkarırken bu süreçte Avrupa Merkez Bankası (ECB) tek faiz artırımı (50bps) yaptı. Fed’in önce tapering, ardından ise bilanço daraltma programı başladığını da unutmamak gerekir. Fed tarafına yönelik faiz artırım beklentileri devam ederken ECB’ye yönelik ise güçlü bir faiz beklentisi bulunmuyor.

Euro Bölgesi’nin ekonomik, siyasi ve demografik yapısı yüksek faizi kaldıracak bir durumda değil. Bu nedenle yüksek enflasyon ortamında faizleri rahat rahat artıramıyorlar. Buna ek olarak ekonomi tarafında ivme kaybı mevcut. Bu hafta açıklanan Almanya ZEW güven endeksi 2008’den bu yana en düşük seviyeye işaret etti. Ekonomik görünümde yaşanan bu bozulmanın devam etmesi muhtemel gözüküyor. Özellikle doğalgaz tarafında yaşanan problemler Avrupa ekonomileri için büyük risk teşkil ediyor. Almanya’nın uzun yıllar sonra cari açık vermesi de bu nedenden kaynaklanıyor. Önümüzün kış ayı olması Avrupa varlıkları üzerindeki baskıyı artırabilir.

Yukarıdaki tüm gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda Euro’nun, USD’ye karşı zayıf bir dönemde olduğunu ve bu zayıflığın devamının gelebileceğini söyleyebiliriz. Özellikle yılın son çeyreği parite için kritik bir dönem olacaktır.

Paritede dönem dönem yükselişlerin yaşanması normal olarak karşılanmalıdır fakat genel eğilim zayıf olduğu için yükselişler piyasaya satış fırsatı veriyor. Örneğin geçen hafta 1.0360 seviyesini gören parite, bu hafta 1.0120’ye kadar geriledi. Bu nedenle uzun süredir Euro negatif strateji izleyen biri olarak paritede aşağı yönde eğilim sürmesini ve yükselişlerin piyasaya satış fırsatı vermesini beklemeye devam ediyorum. Aşağıda EURUSD için takip ettiğim teknik görünümü bulabilirsiniz.

Exit mobile version