Türk Lirası’nın yeniden hızlı bir şekilde değer kaybettiği bir süreç yaşıyoruz. Her ne kadar dolar son günlerde küresel bazda değer kaybı yaşasa da TL karşısında hızlı bir şekilde değer kazanıyor. Üst üste 10 işlem gününde de yükselen kur 16 sınırına yaklaştı.
Türkiye’de dinamikler bozulmaya devam ediyor. Küresel bazda yaşanan enflasyon sıkıntısının içeride çok daha fazla hissedildiği bir dönemdeyiz. Türkiye ekonomisin dinamikleri gereği kurdaki yükselişler hızlı bir şekilde fiyatlara yansıyor. Fakat fiyat yapışkanlığından dolayı artışların geri gelmesi çok zor olacaktır.
TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon %70 seviyesinde. Son dönemde zamların ardı ardına geldiğini düşündüğümüzde gelecek aylarda enflasyondaki yüksek seyrin devam edeceğini söyleyebiliriz. Muhtemelen 3 haneli enflasyon ile yaz sonunda yüzleşeceğiz. Tabii bu resmi enflasyon olacak. Hissedilen enflasyonun çoktan 3 hanelere ulaştığını bir vatandaş olarak söyleyebilirim.
Küresel bazda yaşanan yüksek enflasyon neticesinde merkez bankaları sıkılaşmaya devam ediyor. Fed faiz artırımlarına devam edeceğini açıklarken, ECB’den ise Temmuz ayında faiz artırımı bekliyor. İngiltere zaten geçen yıldan bu yana faizleri artırıyor. TCMB hariç neredeyse tüm gelişmekte olan ülke merkez bankaları sıkılaşmaya uzun süre önce başladı ve devam ediyorlar. Fed’in faiz artırımlarına ek olarak piyasadan para çekeceğini de biliyoruz. Yani piyasadaki doların hem maliyeti yüksek olacak hem likiditesi azalacak. Bu durum TL için büyük risk içeriyor.
Tüm dünya sıkılaşmaya giderken ve Türkiye’de enflasyon çok daha fazla hissedilirken TCMB’nin bu aşamada pasif kaldığını görmekteyiz. Zaten bu saatten sonra faiz artırımının da hiçbir faydası olmayacaktır. Ülke risk priminin 700bps üzerine çıkarak rekor kırması da yaşanan bozulmayı net bir şekilde gösteriyor.
Gelecek süreçte TL tarafında iyimserlik oluşması için ekonomi tarafında çok net majör değişimlerin yaşanması gerekiyor. Bunun olma ihtimalini de çok düşük görüyorum. Dönem dönem arka yollardan kur tarafı baskılanabilir fakat yıllardır tecrübe ettiğimiz gibi bu yolların devamında daha yüksek bir maliyet ile yüzleşiyoruz. Bu nedenle TL’deki baskının devam edeceğini düşünüyorum.
İşin teknik kısmına baktığımızda ise bir süredir izlediğim yükselen trendin tepe noktasına yaklaştık. 16.00/16.10 bölgesi kısa vadeli direnç olarak izlenebilir. Bu bölgeden kısmi kar satışları gelirse sürpriz olmayacaktır. Fakat ana yönü değiştirecek bir düşüş beklemiyorum. Bu bahsettiğim trendin dip bölgesi ise 15’i gösteriyor. Kısacası 15 üzerinde kalındığı sürece teknik görünüm yukarı yönde potansiyeli göstermeye davam edecektir. Özellikle 16.00/16.10 bölgesi hacimli bir şekilde geçilirse Aralık ayındaki rekor seviyelere doğru yol alınabilir.
