Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demet Karnak, son dönemde ülke genelinde etkili olan toz taşınımının insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin açıklama yaptı.

Bitkilerin üremek, hayati süreçlerini devam ettirmek için birtakım tozları atmosfere saldığını ve bunların rüzgarla birlikte hareket ettiğini anlatan Karnak, "toz taşınımı" olarak adlandırılan bu doğa olayının duyarlı insanlarda bazı hastalıkları ortaya çıkarabildiğini vurguladı.

Prof. Dr. Karnak, "Tek bir çam ağacının bile atmosfere milyarlarca polen salgıladığını düşünürsek, konunun ne kadar ciddi olduğunu anlayabiliriz. Özellikle astım, KOAH hastalarında, hava yolu duyarlılığı bulunan, bağışıklığı baskılanmış kişilerde toz taşınımıyla havaya saçılan, havada asılı kalan partiküller, artan öksürük şikayetlerine ve çeşitli hastalıklara sebep olabilir. Bu nedenle durumu hassas kişilere, içinde bulunduğumuz süreç gibi toz taşınımının çok yüksek olduğu günlerde evde kalmalarını, mümkün olduğunca dışarı çıkmamalarını öneriyoruz." ifadesini kullandı.

8 haftadan uzun süren öksürüğe dikkat

Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunun bile kişilerde hava yolu duyarlılığına yol açabildiğine dikkati çeken Karnak, geçmeyen öksürüğün mutlaka dikkate alınması gereken bir durum olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Karnak, "Özellikle 8 haftadan fazla süren öksürükte mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması gerekiyor. Basit bir akciğer filmi, birtakım ek tetkiklerle öksürüğün altta yatan sebebi kolaylıkla anlaşılabilir." uyarısında bulundu.

"Toz taşınımı bütün organizmayı etkileyebilir"

Geçmeyen öksürüğün, sadece toz taşınımı değil, birçok farklı nedenle de ortaya çıkabildiğini belirten Karnak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toz taşınımıyla milyarlarca ton toz havaya kalkıyor, bu tozların içinde nütrientler, demir, selenyum, zehirli sülfür dioksit gazları gibi birçok unsur var. Bunlar insanda sadece havayolunu değil, bütün organizmayı etkileyebiliyor.

Toz taşınımı, kronik öksürük haricinde, tekrarlayan inflamasyon nedeniyle kalıcı hasara, akciğer dokusunda kalınlaşmaya, hava yolunda sekresyonun artmasına sebep olabilir. Geçmeyen enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Kişinin sağlık durumu içinden çıkılmaz, karmaşık bir hal alabilir. Dolayısıyla öksürük, nefes darlığı, balgam çıkarma gibi semptomlar hafife alınmamalı, böyle durumlarda mutlaka bir uzmana başvurulmalı."

Sanayileşmiş bölgelerde fabrika tozları, karbon partikülleri, taşıtların egzoz dumanının da atmosferi zehirlediğine, hava kirliliğine yol açtığına ve benzer sağlık risklerini ortaya çıkardığına işaret eden Karnak, Dünya Sağlık Örgütünün de bunları birinci derece kanserojen ilan ettiğini anımsattı.

"Normal, sağlıklı birey öksürmez"

Prof. Dr. Karnak, tütün ve tütün ürünleri kullanımının da akciğer sağlığı açısından önemli risk faktörü olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle sigara kullanan hastalara 'öksürüyor musun?' diye sorduğumuzda 'Normal öksürüyorum' diye karşılık veriyor. Oysa normal, sağlıklı birey öksürmez. Öksürük ve balgam çıkarma normal bir semptom değildir. Öksürüğün sebebinin mutlaka tıbbi açıdan araştırılması gerekir." dedi.

Kişilerin genelde kan tükürmeye başladığında doktora başvurduğunu ama bunun ilerlemiş hastalık göstergesi olduğunu anlatan Karnak, "Çöl tozları, havada asılı bakteriler, virüsler, hava kirliliği, sigara, karbon partikülleri akciğer kanserine bile neden olabiliyor. Bu nedenle öksürük deyip geçmemek, erken dönemde uzmana başvurmak önem taşıyor." açıklamasında bulundu.

Toz taşınımı açısından bu ayların özellikle tehlikeli dönemler olduğunu, çöl tozları, polenlerin havada yoğun şekilde yer aldığını söyleyen Karnak, partikül tutucu maskelerin insanları dışarda toz taşınımından bir miktar koruyabileceğine ama çok katlı olmaları sebebiyle günlük hayatta kullanımlarının zor olduğuna değindi.

Prof. Dr. Karnak, kronik hastalığı bulunanların mümkün olduğunca toz taşınımı günlerinde dışarı çıkmamasının en iyi korunma yöntemi olduğunun altını çizdi.