DövizEkonomiTürkiye

Zam Furyası…

Küresel bazda yüksek enflasyon döneminde olduğumuz bir gerçek. Tedarik zincirinde hala net bir düzelme olmaması, Rusya-Ukrayna gerginliğinin sürmesi ve bu kapsamda yaşanan bazı gelişmeler küresel enflasyonun yükselmesini sağlıyor. Özellikle enerji tarafı burada daha belirleyici bir rol oynuyor. Küresel enflasyonu kabul etmek gerekiyor fakat içeride yaşadığımız yüksek enflasyonu sadece bu gelişmelere bağlamak doğru olmayacaktır.

Dünyada çoğu ülkenin yıllık bazda yaşadığı enflasyonu biz aylık bazda yaşıyoruz. IMF’nin Nisan 2022 raporunu incelediğimizde %50 ve üzeri enflasyon yaşayan ülkelerin içerisinde maalesef Türkiye de yer alıyor. Bu kategoride yer alan birkaç ülkeden biriyiz. Aynı kategoride Venezuela, Arjantin gibi ülkeler yer alıyor.

Benim yıllardır söylediğim tek bir şey var. Türkiye ekonomisinin hayrına olan şey düşük faiz değil düşük kurdur. Tabii ki yüksek faizin de negatif etkileri var fakat bunu dönemsel şekilde sağlıklı yollar ile gerçekleştirmek gerekiyor. Ekonomimizin yapısı gereği kurlara hassasiyetimiz oldukça yüksek. Bu nedenle kurlarda yaşanan yükselişlerin negatif etkisi, faizde yaşanan yükselişe göre çok daha fazla.

TÜİK verilerine göre Nisan enflasyonu %70 sınırında açıklandı. Cuma günü gelecek olan Mayıs enflasyonunu ise %68 olması bekleniyor. Son dönemde benzin, doğalgaz, elektrik, tütün, alkol gibi ürünlere önemli zamlar yapıldı. Gelecek aylarda da bu zamların gelmesi beklenebilir. Bu durum ÜFE ve TÜFE’yi yukarıda tutmaya devam edecektir.

İç tarafta TL’yi güçlü tutamadığımız sürece bu zam furyasının önüne geçme ihtimali benim gözümde ihtimalden bile sayılmaz. Daha önceki yıllarda tecrübe edindiğimiz gibi önce kur, ardından enflasyon sonrasında ise faizlerde düşüş yaşadığımız dönemler olmuştu. Her ne kadar TCMB faizleri düşük tutsa da piyasa faizleri aynı tepkiyi vermiyor. Durum böyle olunca yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek faiz gibi bir döngüye giriyoruz.

Buradan tek çıkış yolu kuru aşağı çekmek daha doğru ifadeyle TL’yi değerli kılmaktır. Bunun için ise insanlara net bir güven verilmesi gerekiyor. İşin piyasa kısmında ise enflasyonun üzerinde net bir getiri verilmesi gerekiyor ki TL’ye olan güven artsın. Fakat mevcut şartlarda enflasyonun üzerinde bir faiz muhtemel gözükmüyor.

Bu aşamada alışılagelmedik yöntemlerin devreye girmesi de sağlıklı olmayacaktır. Bu tarz adımlar belki kısa süreli çözüm gibi gözükebilir fakat orta-uzun vadeye yayılması zor. Örneğin KKM ile dolar kuru 18 seviyelerinden 10-11 bandına indi fakat 5 ayda yeniden aynı bölgeye yaklaştı. Burada daha sağ duyulu, piyasa gerekliliklerini karşılayan ve en önemlisi hem iç hem dış yatırımcıya güven veren politikalar gerekiyor. Bunlar sağlanamadığı sürece zamlar hayatımızın normal bir akışı olacaktır. Biz de arkadaş gruplarımız ile ‘’hayat çok pahalı’’ minvalinde sohbetler ile günümüzü geçirmeye devam ederiz.

Güncel Haberler

Daha Fazla Bekleyin...Başka Haber Yok