Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes Kongre Merkezi Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Anayasası Sivil Anayasa Güçlü Türkiye Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, milletin gönlünde derin yaralar açan 27 Mayıs askeri darbesinin 64. yılında, "Türkiye Yüzyılı Anayasası"nı konuşmak üzere katılımcılarla bir arada olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Bu millet, merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır. Sempozyumu gerçekleştirdiğimiz eski adıyla Yassıada'yı, milletimizin adlandırmasıyla 'Yaslıada'yı verdikleri kararlarla demokrasimizin utanç adasına, hüzün adasına dönüştürenleri de bugün bir kez daha nefretle anıyoruz. Üzerinden değil 64 sene, asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz. Sokakları karıştırarak darbeye zemin hazırlayanları, 'kıyma yaptılar' diyerek ahlaksızca üniversite öğrencilerini kışkırtanları dilinden ve kaleminden kan damlayan sözde hukukçuları unutmayacağız ve affetmeyeceğiz."
"Nasıl darbeye bir günde karar verilmemişse Yassıada Mahkemeleri'nde yaşanan hiçbir sahne ve alınan hiçbir kararın da tesadüf olmadığına" dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Darbeciler ve 27 Mayıs rejiminin ağababaları tarafından burası özellikle seçilmiştir. Pusulası millete ve demokrasiye ayarlı sivil siyaset için Yassıada'nın bir ibret kaynağı olması arzulanmıştır. Ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına, bakanlarına, komutanlarına, milletvekilleri ve bürokratlarına karşı sergilenen küstahlıkların, merhum Menderes'in nezaketini korumasına rağmen mahkeme heyetinin kendisini sürekli azarlamasının, İstiklal Harbimizin kahramanlarından olan Cumhurbaşkanının intiharın eşiğine kadar getirilmesinin, daha bunun gibi nice nobranlığın, nice vicdansızlığın, insanlığın gözünün içine sokulmasının en önemli sebebi işte budur."
'Türkiye'de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'
Türkiye'de iktidara gelmenin, hükümet etmenin tek bir yolu olduğunu, onun da milletin aziz iradesinin özgürce tecelli ettiği sandıktan geçtiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sandık dışında yol arayanlar, sandık dışında farklı odaklardan medet umanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar, hedeflerine ulaşamazlar. Demokrasimize ve milli iradeye kimsenin pusu kurmasına izin vermeyiz. Her kim kanunun ve hukukun dışına çıkarsa karşısında bizi, milletimizi ve tüm kurumlarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bulur ve bulacaktır. Türkiye'de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyumun ufuk açıcı tartışmalara vesile olmasını dileyerek, İstanbul 2 No'lu Barosunu hem sempozyumun düzenlenmesi hem de Gazze'de yaşanan soykırımın sorumlularının hesap vermesi noktasındaki gayretleri dolayısıyla tebrik etti.
'Barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız'
"Bugüne kadar 36 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit eden soykırımcı caniler, dün de güvenli bölge ilan ettikleri Refah'ta bulunan bir mülteci kampındaki sivillerin üzerine füze ve bomba yağdırmışlardır. Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir. Netanyahu ve cinayet şebekesi Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek. Tıpkı özendiği Hitler gibi, Milosevic gibi, Karadzic gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacaklardır. Türkiye olarak, insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Rabb'im, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Rabb'im bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri 'Kahhar' ismi şerifi hürmetine kahru perişan eylesin."