Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında üst üste Fed toplantılarını takip ettik. Ağustos ayında ara verecek olan Fed, Eylül ayında yeniden toplanacak. Dün akşamki toplantıdan çok önemli sinyaller veya bir sözlü yönlendirme çıktığını düşünmüyorum. Fed Başkanı Powell, enflasyonun yüksek seyredeceğini ve buna uygun olarak faiz artırımlarına devam edeceklerini ifade etti. İstihdam piyasasının sıkı olduğuna dikkat çeken Powell resesyon beklemediğini de ekledi. Bu taraftan bakıldığında Fed’in bu yıl başladığı sıkı duruşuna devam ettiğini görmekteyiz. Aynı zamanda bilanço daraltma programı Eylül ayında hızlanmaya devam edecek.
Yukarıdaki açıklamalara ek olarak Powell’in ‘’faiz artırım hızının bir aşamada yavaşlaması muhtemel’’ açıklaması ise piyasalar tarafından daha çok benimsendi. Ben bu durumu karanlığın içinde ufak bir umut ışığı aramak olarak yorumluyorum. Kaldı ki bu ifade oldukça normal. Tabii ki Fed bir yerde faiz artırımlarını yavaşlatacak, her toplantıda 75bps artırım yapacak halleri yok. Fakat bunun ne zaman olacağına yönelik hiçbir sinyal gelmedi. Verilere bağlı kalmaya devam edeceklerini ifade etti.
Kısacası ben dünkü toplantıdan piyasalar için ne pozitif ne negatif bir çıkarımda bulunamadım. Mevcut süreceğin devam edeceğini düşünüyorum. Buradaki kritik nokta enflasyon beklentileri olmaya devam ediyor. Bu tarafa bir iyimserlik oluşmadığı sürece faiz konusunda da bir yumuşama olacağını düşünmüyorum. Ne zaman ki enflasyon için tepe beklentisi oluşur bir başka deyişle yükseliş beklentileri törpülenir ancak o zaman piyasalar için net bir pozitif beklentiden bahsedebiliriz. Fakat bunun için erken olduğunu düşünüyorum.
Dünkü toplantının ardından gevşeyen dolar endeksi bu sabah yeniden yukarı yönde tepkisini veriyor. Ana trend olarak dolar endeksinde bir bozulma görmüyorum. Bu nedenle geri çekilmeleri bir düzeltme olarak değerlendirebiliriz ve düşüşlerin USD lehine alım fırsatı verebileceğini söyleyebiliriz.
Borsalar ve kriptolar da dün yukarı yönde tepki verdiler. Fakat bunun henüz yukarı yönde bir trende dönüştüğünü söylemek zor. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi bu yılın sonuna kadar bir trend beklemek yerine belirli seviyeler arasında bir yukarı bir aşağı dalgalanma beklemek daha sağlıklı olacaktır. Tekrar etmek gerekirse enflasyon beklentilerinde oluşabilecek bir iyimserlik faiz beklentilerini de aşağı çekecektir. Bu durum piyasalarda yeni bir pozitif sürecin başlamasına neden olabilir. Bunun da en erken 2023 ikinci çeyrekte olabileceğini düşünüyorum.
Küresel bazda hangi fiyatlamalar yaşanırsa yaşansın TL üzerindeki baskının sürdüğünü görmekteyiz. Yüksek enflasyon ve düşük faiz neticesinde TL’de değer kayıpları aralıksız şekilde devam ediyor. TL tarafında iyimserlik oluşması için çok fazla majör olayın tersine dönmesi gerekiyor. Burada da bu tarz bir beklentim mevcut şartlarda bulunmuyor. 2023 yılı ikinci yarısı belirleyici olacaktır. Bu döneme kadar TL’deki baskının genel resimde sürmesi en muhtemel senaryo olacaktır.