Fed, Federal Açık Piyasa Komitesinin 11-12 Haziran'da düzenlenen toplantısına ilişkin tutanakları açıkladı.

Politika faizinin değiştirilmeyerek 23 senenin en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutulduğu son toplantının tutanakları, Fed yetkililerinin faizleri düşürme konusunda acelesi olmadığını gösterdi.

Tutanaklarda, yetkililerin enflasyondaki 2023'ün ikinci yarısındaki önemli düşüşün ardından, bu yılın başlarında fazla ilerleme kaydetmediğini, ancak enflasyonun son aylarda yüksek kalmasına rağmen yüzde 2 hedefine doğru mütevazı bir şekilde ilerlediğini düşündüğü belirtildi.

Yetkililerin, iş gücü piyasalarındaki talep-arz baskılarının azalmaya devam etmesi, para politikası sıkılaştırmasının ücretler ve fiyatlar üzerindeki gecikmeli etkileri gibi gelecek dönemde enflasyonun düşüşüne katkıda bulunabilecek muhtemel faktörlere değindiği ifade edilen tutanaklarda, yapay zeka teknolojilerinin devreye girmesiyle verimlilik artışının da katkı yapabileceğinin altı çizildi.

Tutanaklarda, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2 hedefine doğru hareket ettiğine dair ek olumlu verilere ihtiyaç duyulduğu vurgulanarak, yetkililerin daha fazla güven duyana kadar politika faizini düşürmenin uygun olmasını beklemediği duyuruldu.

Katılımcıların büyük çoğunluğunun, ekonomik faaliyetteki büyümenin kademeli olarak azaldığını değerlendirdiği aktarılan tutanaklarda, çoğu yetkilinin mevcut politika duruşunu kısıtlayıcı olarak gördüğü aktarıldı.

Tutanaklarda, bazı yetkililerin, FOMC'nin kısıtlayıcı politika duruşunun toplam talebi sınırlamasına ve enflasyon baskılarını daha da hafifletmesine izin verilmesi konusunda sabırlı olunması gerektiğini vurguladığı belirtildi.

"Bazı yetkililer, enflasyonun yüksek bir seviyede devam etmesi veya daha da artması halinde, federal fon oranı için hedef aralığının yükseltilmesi gerekebileceğini gözlemledi." ifadesi kullanılan tutanaklarda, bazı yetkililerin para politikasının beklenmedik ekonomik zayıflığa yanıt vermeye hazır olması gerektiğini belirttiği aktarıldı.

Tutanaklarda, bazı yetkililerin iş gücü piyasasının normalleşmesiyle birlikte, talebin daha da zayıflamasının, yakın geçmişe kıyasla daha büyük bir işsizlik tepkisine yol açabileceğini vurguladığı duyuruldu.