Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, çoğunluğun sağlanmasıyla başlayan olağanüstü genel kurulda açıklamada bulundu. Koç, “Yaptığımız bütün görüşmelerde en az tercih edilen opsiyon, ligden çekilme olarak ifade edildi. Buradaki sebep ne hukuk taraf ne sportif taraf. Bu opsiyonu 3 ay sonraki Genel Kurul'a kadar masadan kaldırıyoruz" dedi.
Ülker Stadı'nda düzenlenen toplantıda açılış konuşmasının ardından sahneye gelen Koç, Fenerbahçe'nin Türkiye'nin en büyük ailesi olduğunu belirtti.
Kongrenin olağanüstü yoğunlukta gerçekleştiğini vurgulayan Koç, "Böylesine bir günde hafta içi ramazan ayı olmasına rağmen, çok kısa sürede çağrı yapmış olmamıza rağmen bu şekilde tribünleri doldurmanız olağanüstü. Bu sayıyı yakalamamızı istemeyen, dua eden düşmanlarımızın yanında dost bildiklerimiz de vardı. Dosta güven, düşmana korku salan bir tepki verdiniz, sizlere helal olsun." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'nin çok uzun yıllar spor dışında birçok alanda mücadele etmek zorunda bırakıldığını aktaran Koç, şöyle devam etti:
"Trabzonspor ile dünyanın normal hiçbir ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek bir müsabakayı bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Birçok kez yaşadığımız gibi bir kez daha planlı ve organize zorbalıkla şampiyonluğumuz elimizden alınmaya teşebbüs edilmiştir. Korkarım ki bu teşebbüsler sezon sonuna kadar da devam edecektir. Bu yaşananlar, birazcık vicdanı olan herkesi rahatsız edecek boyuttadır. Toplanmamızın asıl sebebi sadece o maç değil, çok ama çok daha fazlasıdır. Son maçta kaybettiğimiz şampiyonluk, sözde şike kumpası, otobüsümüzün kurşunlanması, ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, standart dışı hakem yönetimleri, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mübahtır anlayışıyla kin ve nefret kusan bazı rakipler ve bunlara müsemma gösterenler ve sayamayacağımız çok daha fazlası bizlere gerçek anlamda yeter dedirtti hem de gerçek anlamda yeter, bildiğiniz yeterlerden değil. Biz camia olarak akıl almaz bir sabır gösterdik. Sağduyu ile yıllarca bize yapılan haksızlıkları haykırdık. Ülkemizi planlı bir şekilde daha evvel de yaptıkları gibi bugün de futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var dedik ama ne sesimizi duyan var ne utanan ne de sıkılan..."
‘Bu duruma göz yumulmuştur’
Sarı-lacivertli camianın 20 yıldır büyük haksızlıklara maruz kaldığını anlatan Koç, "Bu duruma isyan etmemek insan doğasına, fıtratına, hayatın olağan akışına aykırıdır. Şu Trabzonspor maçında yaşadıklarımıza değinmek istiyorum çünkü bizler için bardağı taşıran son damla oldu. Çünkü bu maçta, maç sonrasında yaşananlar organize ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum, kim üstüne alınırsa alınsın, bu duruma göz yumulmuş, müsaade edilmiştir." diye konuştu.
‘Futbolcularımız kendilerini linçten kurtarmaya çalıştı’
Ali Koç, Trabzonspor maçında gergin geçeceği bilindiği halde tedbir alınmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Trabzon'da yaşanan güvenlik zafiyeti hafife alınacak bir konu değildir. Tribünlerin en görünür yerinde oturan maskeli taraftarlar nasıl oluyorsa göz ardı edilmiştir. Karadeniz insanına pek çok sıfat addedebilirsiniz, bunlardan biri de 'Mert'tir. Mert olan insanlar tribünde maskeyle durmazlar. Yüzlerce kişi futbolcularımıza saldırmak için sahaya girmiştir. Sadece 12 kişi tutuklanmış ve sadece 5 kişi gözaltındadır. Buna rağmen 3 oyuncumuz ve 2 çalışanımız disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Trabzonspor maçları gergin geçer ama bu maçta su, patlayıcı ve yanıcı maddeler sahaya atılmıştır. Maçta her dakika gerginlik artmıştır. Gerekli güvenliği sağlaması gereken kişiler, maçı iptal etmesi gereken hakem, federasyon, hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam ederken, bazı rakiplerimizin de yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısı sayesinde kendilerini linçten kurtarmaya çalışan futbolcularımız, TFF tarafından PFDK'ye sevk edilmiştir. İşte böyle bir Türkiye'de rekabet etmeye çalışıyoruz."
‘Fenerbahçe seni de not etti’
Fenerbahçe Kulübü Başkanı, futbolcularına ceza verdirmeye çalışan rakipleri olduğunun da altını çizerek, şunları aktardı:
"Tek önceliği futbolcularımıza ceza verdirtmeye çalışan bazı rakiplerimizi de not ettik. Ancak bir tanesi var, lugattaki kelimelerin insan versiyonları olsa, bu, yalanın insan versiyonu olurdu. Yanında bir de suç makinesi, terbiyesiz utanmadan televizyona çıkıyor. Trabzon'da yaşanan olaylar için sadece 'Olmamalıydı' deyip, 15 dakika bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini, o yarım aklıyla satır arası mesajlarla vermeye çalışıyor. Koskoca camiana yaptığın kontratlarla, verdiğin bilgilerle zaten yalanı dibine kadar soktun, bakalım nereye kadar. Ama Fenerbahçe seni de not etti. Sen 3-5 gün camianda söylediklerinden dolayı popüler olabilirsin ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince."
Yaşananların ardından geçmiş olsun mesajı alamadıklarını da belirten Koç, "Şampiyonluk hedefimize ilk taş koymayı Pendikspor maçında denediler. Orada hedefe ulaşamadılar. Batshuayi'nin son dakika golüyle Trabzonspor maçında da şampiyonluk yolculuğumuza engel koyamadılar. Ama sanmayın ki teşebbüs etmeye devam etmeyecekler. Yöneticiler arasında bir sıkıntı yok, maç 2-0 gidiyor, şöyle bir gerginlik söz konusu. Ama başka bir İstanbul takımına 5-1 yenilince böyle bir görüntü yok" değerlendirmesinde bulundu.
Ligden çekilme ile ilgili son karar
Koç, "Yaptığımız bütün görüşmelerde en az tercih edilen opsiyon, ligden çekilme olarak ifade edildi. Buradaki sebep ne hukuk taraf ne sportif taraf. Bu opsiyonu 3 ay sonraki Genel Kurul'a kadar masadan kaldırıyoruz" dedi.
Süper Kupa maçına çıkılacak mı?
"Burada iki opsiyonumuz var. Biri hiç çıkmamak. İkinci opsiyonumuz U19 takımıyla çıkmak. Bu görüş sürecinde radikal bir tepki olacaksa Süper Kupa'yla başlamalıyız dendi. Ben buna arkadaşlarımla beraber sonuna kadar katılıyorum. İlkesel sebeplerle katılıyorum. Ülke puanı, vatan millet Sakarya diyeceksin, helal olsun diyeceksin, ondan sonra da 'rakibiniz kabul etmedi' diyeceksin.
Bir karar vermeliyiz, Süper Kupa maçına hiç çıkmama veya U19'la çıkma. Süper Kupa'ya çıkmazsan Türkiye Kupası ve Süper Kupa'ya katılamama. Yöneticilere 1-3 yıl hak mahrumiyeti, bizi yakalamışken bırakmazlar. Mali açıdan çok büyük bir bedeli var mı, bilmiyoruz. Geliri yok, onu biliyoruz. Bütün organizasyon için yapılan masrafları karşılamak zorundayız. Süper Kupa maçına U19 ile çıkma opsiyonunu sizlere soracağız.
Bir diğer opsiyonumuz önümüzdeki sezon Türkiye Kupası'na katılmama. En az 2 sezon Türkiye Kupası'na katılmamız gerektiği düşüncesindeyiz. Bir karar vermeliyiz. Süper Kupa'ya çıkmazsan Türkiye Kupası ve Süper Kupa'ya kalamıyorsunuz. problem değil. Daha önemlisi 3 ay ile 1 yıl arası hak mahrumiyeti var. Herhalde bizi yakalamışken bırakmazlar. Mali açıdan çok büyük bir bedeli var mı, bilmiyoruz. Geliri yok onu biliyoruz. Bütün organizasyon için yapılan masrafları karşılamak zorundayız.
Faili meçhul olay çözülene kadar Trabzon deplasmanına gitmeyelim opsiyonu var. Bu opsiyon aklımıza yatıyor ama sadece 3 puan değil 6 puan eksiliyor. Yarışı etkiler. Yine U-19'la gidelim fikri var.
TFF'nin istifaya çağrılması ve istifa için imza toplanması isteniyor. Sezon sonuna kadar yabancı hakem talep ediliyor. 1959 öncesi şampiyonluklarımız için hemen komisyon kurulup cevap verilmesi isteniyor. 2010-2011 Süper Kupa maçı için Beşiktaş ile birlikte hareket ederek hakkımız olan maça çıkmamız isteniyor. Yayın havuzunda çıkalım isteniyor, keşke çıkabilsek. 3 katı gelir sağlayabiliriz ama kanunen sıkı sıkıya bağlanmış bir durum. Mümkün değil.
Ne kadar içine çekilmek istensek de ne kadar alakamız olmayan konulara bulaştırılsak da Fenerbahçe'nin siyasetle hiçbir ilgisi alakası bağlantısı yoktur. Olmamalıdır. Olmamıştır ve hiçbir zaman da inşallah olmayacaktır. Devletimiz şunu bilmelidir ki hakkımızı korumak için gözümüzü kırpmayız. Devletimizin bu camiaya maddi ve manevi borcu vardır."