İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, Ukrayna Barış Zirvesi'nin ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin kesinlikle ikinci bir zirve düzenleme niyetinde olduğunu aktardı.
Cassis ve İsviçre Konfederasyonu Başkanı Viola Amherd, İsviçre'nin ev sahipliğinde dün Bürgenstock kasabasında başlayan ve bugün sona eren Ukrayna Barış Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenledi.
Cassis, zirvenin unutulmayacağını ifade ederek hem Ukrayna hem de göreceli olarak Rusya ve "büyük oyuncular" tarafından bir iradenin dile getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İsviçre olarak birçok arabuluculuk çabasını üstlenebileceklerini ancak jeopolitik kararları tek başlarına alamayacaklarını vurgulayan Cassis, "Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy kesinlikle ikinci bir zirve düzenleme niyetinde." dedi.
Çin veya Brezilya'nın savaşı bitirmeye yönelik çabalarına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Cassis, barış sürecini veya çatışmayı bitirmeye yönelik her türlü tartışmayı memnuniyetle karşılayacaklarını belirtti.
Zirvenin sonunda 84 ülke ve kuruluşun ortak bildiriyi onayladığını söyleyen Amherd de bunun "iyi bir sonuç" olduğunu aktardı.
Amherd, Şubat 2022'den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı'nda barışın sağlanmasına yönelik her girişimin memnuniyetle karşılanacağını belirterek, "Ancak bir nokta önemli, bu girişim uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'na dayanmalı." ifadelerini kullandı.
Zirve, ortak bildirinin imzalanmasıyla son buldu
İsviçre'deki Ukrayna Barış Zirvesi, Bürgenstock Bildirisi ile son bulmuştu.
Zirve, 90'dan fazla ülke ve kuruluşun katılımıyla gerçekleşirken, ortak bildiri 80 ülke ve 4 kuruluş tarafından onaylanmıştı.
Endonezya, Libya, Suudi Arabistan, Tayland, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de bulunduğu 16 ülke ve kuruluş çekimser kalmıştı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığından yazılı olarak yayımlanan bildiride, zirvenin, Şubat 2022'den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı için kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa giden sürece ilişkin üst düzey diyaloğu geliştirmek amacıyla düzenlendiği kaydedilmişti.
Bildiride, zirvenin, Ukrayna'nın Barış Formülü ve BM Şartı da dahil uluslararası hukuka uygun diğer barış önerileri temelinde gerçekleştirilen önceki tartışmalar üzerine inşa edildiği belirtilmişti.