İstanbul Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Abdurrahman Kavuncu, yaptığı açıklamada İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde kentin farklı yerlerinde istasyon ağları olduğunu belirtti.
İstanbul'da 347 ambulansın sağlık hizmeti verdiğini bildiren Kavuncu, yaklaşık 6 bin personelin sistemde görev aldığını belirtti.
Kavuncu, 112 Acil Çağrı Merkezinde yaklaşık 200 kişinin görev aldığını ve gelen çağrıları 24 saat cevapladıklarını aktardı.
İstanbul'da istasyonların yaygınlığıyla vatandaşlara ulaşma süresini azaltmayı hedeflediklerini dile getiren Abdurrahman Kavuncu, "Trafik çok büyük problem, özellikle ana arterlerde çok trafik oluyor. Trafik kazası olursa trafik sıkışıklığı artıyor. Bu durum ambulansın hastaya ulaşma süresini etkiliyor." dedi.
Kavuncu, metropolde Sağlık Bakanlığının koyduğu kriterler içinde ambulansların hastalara rahat şekilde ulaştığını anlatarak, "Metropol alanında vakalara 8 ile 9 dakika ulaşma süremiz var. Kırsalda da 15 dakikanın altındayız. Helikopter hava ambulansımız var. Özellikle kırsaldaki vakalara ulaşmak için onları da kullanıyoruz. Adalar'da çalışan 2 deniz ambulansımız var." şeklinde konuştu.
Vakalara hedeflenen zamanda ulaştıklarını belirten Kavuncu, şu şekilde devam etti:
"Kişiler bizi çok geç arıyor. Hepimizin başına geliyor, bir hastamız olduğu zaman önce 'Geçer mi, iyileşir mi, nesi var?' diye düşünüyoruz. Bir müddet öyle vakit kaybediyoruz. Daha sonra ambulans çağırmaya karar veriyoruz. Bu sefer o da bekleme süresine dahil oluyor. Yaralamalı kazalarda vatandaşımızdan rica ettiğimiz şey, başkalarının ambulans çağırıp çağırmadığına şahitlik etmediği müddetçe kendileri de o yaralı için ambulans talebinde bulunsun. Bizim çağrı karşılayıcı personelimiz 'Biz duyduk, ambulans çıkardık.' desin. Her gelen birbirine söylüyor, herkes bekliyor ama aslında çok geç çağrılmış. Trafikte ambulansın üstünlüğünü maalesef bazıları hazmedemiyor. Bu bir yarış değil, hayat kurtarma."
"Dişi ağrıyan da ambulans istiyor"
Kavuncu, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde 600'e yakın özel ambulansın bulunduğunu, olası afet durumunda bu araçların yönetiminin kendilerinde olduğunu söyledi.
İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezine günde 8 ila 10 bin arasında ambulans talebi geldiğini anlatan Kavuncu, "Bunun yaklaşık 2 bin 500'üne ambulans gönderiyoruz, sahadan hasta taşıyoruz hastaneye. Bir kısmı ambulans gerekmeyen durumlar. Dişi ağrıyan da ambulans istiyor. Çocuğu ateşlenmiş, hastanın arabası yok, talepte bulunuyor, servise enfeksiyon nedeniyle ambulansla götürülmesini istiyor. Biz buna 'evet' dersek o sırada ambulansı meşgul edeceğimiz için gerçek bir çağrıya cevap verememe riskini alamayız. Ama dişi ağrıyor, 80 yaşında, üst katlarda oturuyor, asansör yok, hasta yürüyemez durumda. Buna yardım ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Kavuncu, İstanbul'da hastanın ambulansla gönderileceği hastaneyi yapay zekayla belirlediklerine işaret ederek, şu ifadeleri kaydetti:
"İstanbul'daki bütün hastanelerin özel ya da kamuya ait branşlarını, o gün yoğunluklarını, yatak sayılarını, yoğun bakım ünitelerinin durumunu, ekiplerinin varlığının datalarını sisteme giriyoruz. Bizim de ambulans sistemlerimizde kayıtlarımız var. Hastanın naklini branşı olmayan bir hastaneye yapmak istemiyoruz. Yapay zeka yardımıyla otomatik olarak 'Şurayı teklif ediyorum, şu hastane uygun.' diyor. Bu tekliflerden yola çıkarak en yakın hastaneyi seçiyoruz, hastayı doğru hastaneye taşıyoruz. Bu bir avantaj, yoksa ikinci nakil gerekir. Yani branşında çocuk cerrahisi olmayan bir hastaneye bebeği götürürseniz daha sonra onu ikinci kez taşımak zorunda kalırsınız."