Garanti BBVA'nın Avrupa Yeşil Mutabakatı uyum sürecinde sürdürülebilir yatırımların önünü açmak ve ihracat süreçlerine destek olmak amacıyla başlattığı "İhracatta Sürdürülebilir Gelecek" buluşmasının beşincisi Adana'da yapıldı. 

Toplantıda Adanalı iş insanlarının ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, ekonomiye yönelik değerlendirmeler yaptı.

Bloomberght'den Olcay Büyüktaş'ın haberine göre; geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğuna da değinen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, kredi kartı faizlerinin çok düşük kaldığını ve herkesin bu kanala yüklendiğini söyledi.

Bu yıl ise 2023'e göre büyüme hızının yavaşladığını ancak yine de kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiğini belirten Baştuğ, "Geçen yılın büyümesi tüketimden geldi. Çılgınca bir tüketim yapıldı. Bunun baskılanması, düşmesi lazım. Ülke olarak tüketimle ilgili olarak sakinleşmemiz lazım, daha az tüketmemiz ve büyümeyi başka kaynaklardan elde etmemiz lazım" dedi.

Merkez Bankası’nın yıl sonu hedefinin yüzde 38-42 bandında olduğunu hatırlatan Baştuğ, kendi tahmininin ise yüzde 45’ler seviyesinde olduğunu kaydetti. 

Yüzde 40’lı seviyelerin ardından enflasyonla asıl mücadelenin başlayacağını ifade eden Baştuğ, “Enflasyon sarmalından kalıcı olarak çıkmamız için önümüzdeki yıl da aynı kararlılığın sürmesi ve yapısal reformlarla programın desteklenmesi kritik önemde olacak” dedi.

Baştuğ, enflasyonda yüzde 40'lı seviyelerle birlikte faiz indiriminin de söz konusu olabileceğini, bunun da son çeyrekte gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.

Kurda öngörülebilirlik artınca kredi talebinin döviz cinsinden kredilere doğru kaydığını belirten Recep Baştuğ, “Bu talebin kayma nedenlerinden birisi de TL kredilerdeki yüksek faiz oranları. Türk bankaları döviz cinsinden kredi vermeyi ,Türk şirketleri de döviz cinsinden kredi kullanmayı öğrendiler. Şu an verilen kredilerin doğru yerlere gittiğini düşünüyorum. Eskisi gibi kurun artışıyla herhangi bir sıkıntı yaratacak bir durum yok. Banka sermayeleri çok güçlü. Topladığımız para sattığımız paradan daha az. Bu trend devam ederse TL miktarı artacaktır. Bankalar kazandıkları parayla eleştirirler. Bankanın amacı kârı ile sermayesini enflasyona ezdirmemektir. Bankaların üzerindeki yük şuandaki kârlılıkta kendini gösteriyor” dedi.

Seçimden sonra dışarıdan 20 milyar doları bulan bir döviz girişi olduğunu, bireylerin yatırım tercihlerinde de artan oranda TL’leşme gözlemlediklerini söyleyen Recep Baştuğ, "Şu anda gelen paralar yatırım için gelen paralar değil. Onun biraz daha vakti var. En büyük miktar swapla gelen para, ikinci büyük para Türk eurobodnlarına geldi. Sonrasında TL Hazine bonolarına ve Borsaya geldi. Rakam her geçen gün artıyor" dedi.