Küresel piyasalarda, İsrail ile İran arasındaki gerilimin daha da artabileceği endişesi ve ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem politikalarına ilişkin belirsizliklerle negatif bir seyir izleniyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında Fed'in izleyeceği yol haritasına ilişkin soru işaretleri halihazırda varlık fiyatlamalarını zorlaştırırken, Orta Doğu'da tansiyonun düşmemesi risk algısının önemli derecede yükselmesine neden oluyor.
Bugün Amerikan medyasının ABD'li yetkililere dayandırarak geçtiği haberlerde, İsrail'in İran topraklarına yönelik bir saldırı düzenlediğini bildirildi. İran basını da, İran Hava Kuvvetleri Üssüne ev sahipliği yapan İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda patlama seslerinin geldiğini duyurdu.
Söz konusu gelişmeler İsrail ile İran arasındaki gerilimin daha da tırmanabileceği endişesini beraberinde getirirken, konuya ilişkin haber akışı yatırımcıların odağında bulunuyor.
Öte yandan, ABD'de açıklanmaya devam eden makroekonomik veriler Fed'in atacağı adımlara yönelik öngörüleri gittikçe daha geniş bir zaman aralığına yaymayı sürdürürken, Orta Doğu'daki gerilimin özellikle emtia fiyatları üzerindeki olası etkileri belirsizlikleri beslemeye devam ediyor.
Dünya genelinde halihazırda enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi gerekirken, Orta Doğu'daki tansiyonun emtia fiyatlarındaki oynaklığı artırarak enflasyonist baskıyı desteklemesinden korkuluyor. Bununla birlikte, İsrail ile İran arasındaki tansiyonun daha da yükselmesinin merkez bankalarının atacağı adımları etkileyebileceği endişeleri de fiyatlamaları zorlaştıran bir başka unsur olarak görülüyor.
Dün, ABD'de Philadelphia Fed İmalat Endeksi nisanda 15,5'e çıkarken, Nisan 2022'den bu yana en yüksek değerini aldı.
Piyasa beklentilerinin üzerinde gelen endeks, art arda üçüncü ay da pozitif değer alarak sektörde genişlemenin devam ettiğine işaret etti. Ülkede ikinci el konut satışları ise martta yüzde 4,3 azalışla beklentilerin altına düştü.
Analistler, ABD'de iş gücü piyasasının dirençli kaldığını belirterek, Fed yetkililerinin temkinli tutumunun devam ettiğini bildirdi.
Buna göre, dün, New York Fed Başkanı John Williams, faiz indirimi konusunda acil ihtiyaç olduğunu düşünmediğini, faiz indirimlerinin ekonomik aktiviteye göre belirleneceğini dile getirdi.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de enflasyonun hedefe beklediğinden daha yavaş döneceğini belirterek, faiz indirimleri konusunda acele etmediklerini bildirdi.
Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarında, Fed'in haziranda faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 23, temmuzda yüzde 49 ve eylülde yüzde 71 olarak fiyatlanıyor.
Tahvil piyasalarında yeni günde alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,55 seviyesinde bulunuyor.
Dolar endeksi yeniden 106 seviyesinin üzerine yerleşirken, altının ons fiyatı da Orta Doğu'daki gerilimin güvenli liman arayışlarını desteklemesiyle yüzde 0,2 artışla 2 bin 383 dolardan alıcı buluyor.
Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2,1 değer kazancıyla 88,1 dolardan işlem görüyor.
Dün, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,06 yükselirken, Nasdaq endeksi yüzde 0,52 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,22 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne negatif bir seyirle başladı.
Avrupa borsaları dün yükseliş eğiliminde hareket ederken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) haziran toplantısında politika faizini indirmeye başlamasına kesin gözüyle bakılması söz konusu seyirde etkili oluyor.
Bölgede açıklanan enflasyon verilerinin piyasa beklentileri ile uyumlu gerçekleşmesinin ardından ECB yetkililerinin güvercin tonda açıklamaları bölgede risk iştahını destekledi.
Dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,37, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,74, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,38 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,52 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise düşüşle başladı.
Asya pay piyasalarında yeni günde İsrail ile İran'a yönelik haber akışıyla birlikte satış baskısının derinleştiği görülüyor.
Söz konusu düşüşe teknoloji şirketleri öncülük ederken, azalan risk iştahında dün Tayvan merkezli yarı iletken şirketi TSMC'nin beklentilerin üzerinde gelir ve kar açıklamasına karşın gelecek dönem beklentilerini aşağı yönlü revize etmesi etkili oldu.
Öte yandan, Japonya'da açıklanan verilere göre, martta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentilere paralel yüzde 2,7 arttı. Söz konusu verinin Japon yenini dolar karşısında sınırlı da olsa desteklediği görülürken, Çin'de hükümetin piyasayı destekleyeceğine ilişkin beklentilerin devam etmesi satış baskısını sınırlamayı sürdürüyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,5, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,4, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,6 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi de yüzde 0,4 geriledi.