İstanbul Kadıköy'ün Moda semti, ABD merkezli yaşam ve etkinlik dergisi TimeOut tarafından "dünyanın en havalı mahalleleri" arasında gösterildi.

Moda 51 mahalle arasında 48'inci sırada yer aldı.

Dergi Moda'nın İstanbul'un en canlı yerlerinden biri olduğunu, farklı çevrelerden insanlara yuva olduğunu ve bir "bir ruha" sahip olduğunu belirtti.

Moda’ya gitmek için çok neden var!

Şair Cemal Süreya'nın yaşadığı sokaklarda gezerek kaldırım taşlarına işlenmiş dizeleri okumak.

Süreyya Operası'na girip aryalar dinleyerek ruhunuzu müzik ile beslemek.

7'den 77'ye herkesin sevgilisi olan Barış Manço'nun müzeye çevrilmiş olan evini ziyaret etmek Moda'da yapılacak ilk iş.

Nostaljik tramvaya binerek tarihi dokusunu hala kaybetmemiş modernleşen sokaklardan geçmek.

Moda caddesinin sonunda yer alan antikacıları gezmek ve belki kendi geçmişinizden anılara rastlamak.

Moda kıyılarında rüzgar ile ahenk içinde seyreden rengerank yelkenlileri seyretmek, martılara kulak vermek.

Dondurmacı Ali Usta

1969'dan beri Moda'nın vazgeçilmez dondurmacısı. Ali Usta (Ali Kumbasar), mesleğe çocukken başlamış ve dondurmayı günlük olarak bizzat yapmaya devam ediyor. Gerçek meyve ve şeker kullanan Ali Usta, her gün biri meyveli olmak üzere sade ve çikolatalı 3 çeşit de diyet dondurma yapıyor. Toplamda 70'e yakın dondurma çeşidi var.

Moda’nın tarihçesi

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Tanla Atun Atlı’nın yüksek lisans tezinde Moda’nın tarihi şöyle anlatılıyor:

Moda, eski çağlardan Cumhuriyet Dönemi'ne kadar yerleşim alanı olan Kadıköy'ün 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kentleşen bir semtidir.

Antik Çağ'da "Kalkhedon" olarak isimlendirilen Kadıköy'ün Moda Burnu ve civarında kurulmuş bir yerleşim olduğu bilinmektedir. Bizans ve Osmanlı Dönemi'nde kentsel özellikleri azalarak bir köy yerleşmesi görünümü alan Kadıköy, bağlı olduğu İstanbul'a fiziksel uzaklığı nedeniyle 19. yüzyıla kadar bir sayfiye yerleşmesi olarak kalmıştır.

Antik Çağ'da Kalkhedon'un merkezi bir bölümü olduğu düşünülen günümüz Moda semti de imparatorluklar dönemi boyunca yerleşim yeri olarak tercih edilmemiştir. 18. yüzyıl sonunda Osmanlı ileri gelenlerinin bağ ve bahçelerinin yer aldığı bir alan görünümündedir.

Tanzimat Dönemi sonrası Osmanlı Devleti'ndeki Batılılaşma hareketleri, kendini özellikle kentsel alan ve mimari etkinliklerde göstermiştir. Kozmopolit bir başkent olan İstanbul'da Beyoğlu, Galata gibi semtlerin ve Boğaziçi köylerinin hızla geliştiği, kentsel düzen ve mimari yapım sistemlerinde Avrupa kentlerinin örnek alındığı bir döneme girilmiştir.

Dönemin siyasi, mali ve kültürel dinamiklerinin yanısıra Kadıköy ve Moda'nın kentleşmesinde en büyük etken ulaşım olmuştur. 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan vapur seferleri ve yüzyıl sonunda Haydarpaşa – İzmit demir yolunun hizmete girmesi Anadolu Yakası'nı İstanbul'a bağlamıştır. Levanten Ailelerin Moda Burnu'na yerleşmeleri; Rum, Ermeni ve Osmanlı seçkinleriyle bir arada sürdürdükleri Batılı yaşam tarzı; bugünkü Moda'nın kentsel, mimari ve kültürel mirasının temelini oluşturmuştur.

Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında da modern sayfiye kenti karakterini sürdüren Moda'nın nüfusu ve yapı stoğu 1950 – 1960 döneminden sonra büyük ölçüde değişmiştir. Cumhuriyet Dönemi'nde Moda, geçirdiği tüm değişime rağmen sosyal yapısı, denizle ilişkisi ve modern kent donatılarıyla İstanbul'un seçkin semtlerinden biri olmayı sürdürmüştür.