SEC başvurularında blokzincirleri ilgili terimlerin kullanımı şubat ayında rekor seviyeye ulaştı. Ajansın EDGAR veritabanında 5.000’den fazla anahtar kelime kaydedilirken, bu artış 2023 yılının ortalarında başlayan güçlü yükseliş trendinin devam ettiğini gösteriyor. Düzenleyici belgelerdeki bu artış, blokzinciri teknolojisinin çeşitli sektörlerde giderek daha fazla benimsenmesini ve yeni yönetim altında şekillenen düzenleyici çerçeveyi yansıtıyor. 

Blokzinciri terimlerinin bu denli öne çıkması, SEC’nin kripto para düzenlemelerine yönelik yaklaşımında önemli bir değişim yaşandığı bir döneme denk geliyor. Ocak ayında başkanlık değişiminin ardından göreve gelen Geçici Başkan Mark Uyeda liderliğinde, SEC’nin önceki yönetimin aksine kripto şirketlerine yönelik daha yumuşak bir tutum sergilediği görülüyor. Bu kapsamda, Uniswap, Coinbase, Yuga Labs, Kraken ve Gemini gibi büyük kripto şirketlerine yönelik yürütülen yüksek profilli soruşturmaların kapatılması dikkat çekiyor. Bu değişim, eski Başkan Gary Gensler döneminde uygulanan ve birçok kripto şirketine karşı yasal işlem başlatılan "yaptırımla düzenleme" stratejisinden belirgin bir kopuşu temsil ediyor. 

Ocak ayı sonunda Uyeda tarafından kurulan ve uzun süredir sektöre olumlu yaklaşımıyla “Crypto Mom” olarak tanınan Komisyon Üyesi Hester Peirce’in liderliğinde faaliyet gösteren yeni kripto görev gücü, blokzinciri düzenlemelerine daha işbirlikçi bir yaklaşımın sinyalini veriyor. Görev gücünün bu ay içinde ilk yuvarlak masa toplantısını düzenlemesi planlanıyor ve bu toplantının, dijital varlıkların düzenleyici çerçevesini şekillendirmede önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

Bu gelişme, düzenleyici sınırları belirlemek için esas olarak yaptırımlara dayanan önceki stratejinin aksine, sektör paydaşlarıyla daha doğrudan bir etkileşim kurmaya yönelik daha geniş bir stratejinin parçası olarak görülüyor. SEC başvurularında blokzinciri terimlerinin giderek daha fazla yer alması, şirketlerin dijital varlık stratejilerini resmi belgelerde ele alma konusundaki rahatlığının arttığını da gösteriyor. 

Yeni yönetimin yaklaşımıyla düzenleyici belirsizliğin azalması, şirketlerin blokzinciri girişimlerini ve kripto varlıklarını SEC başvurularında daha açık şekilde belgelemelerine olanak tanıyabilir. Bu durum, daha olumlu bir düzenleyici ortamın işareti olarak yorumlanabilse de sektör katılımcıları, artan belgelemeyle birlikte denetimlerin de yoğunlaşabileceğini göz önünde bulundurmalı. Ancak bu denetimlerin, önceki yıllara kıyasla farklı bir odak noktasına sahip olacağı öngörülüyor.