Ekonomi

Temiz enerjide yıllık 2 trilyon dolarlık yatırım ihtiyacı için yeni finansman modeli

IEA Başkanı Birol, gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjide yatırım ihtiyacının 6 kat artarak yıllık 2 trilyon dolara ulaşması gerektiğini ifade ederek bu ihtiyacın nasıl karşılanacağına ilişkin yeni bir finansman modeli üzerine çalışıldığını söyledi.

Geçen yılki iklim zirvesi COP28'de IEA'in önerdiği küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 3 ve enerji verimliliğini hızını 2 katına çıkarma taahhütlerinin sonuç bildirgesinde yer aldığını hatırlatan Birol, bu taahhütlerin hayata geçirilmesini mümkün kılacak finansman gibi araçlara ihtiyaç olduğunu açıkladı.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, bunun için de bu yıl Azerbaycan hükümetiyle 3 yeni küresel taahhüt önerisi üzerinde çalıştıklarını bildirerek, "Bunlardan ilki bataryalar üzerine. Batarya kapasitesinin 2030'a kadar ne kadar artması gerektiğini çalışıyoruz. İkincisi şebekeler ve üçüncü konu da metan emisyonlarının azaltılması. Azerbaycan önderliğinde o bölgedeki Kazakistan, Türkmenistan ve diğer ülkeleri bir araya getirecek bir taahhüt öneriyoruz. COP29 öncesi bu 3 konuya odaklandığımızı söyleyebilirim." ifadelerine yer verdi.

Görüşmelerin bir diğer ana temasının ise temiz enerji finansmanı olduğunun altını çizen Birol, özellikle gelişmekte olan ülkelere giden temiz enerji finansmanının 6 kat artması gerektiği bilgisini aktardı.

Birol, bu artışın sağlanması için neler yapılabileceğini görüştüklerini belirterek, konuşmasını şöyle devam etti:

"Yaptığımız toplantıda finans sektöründen çok yüksek bir katılım vardı, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu'ndan (IFC) ve özel sektör finansman kuruluşlarına kadar. Hali hazırda sadece gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğu temiz enerji finansmanı (yıllık) 2 trilyon dolar. Bu kapsamda hep birlikte bir finansman modeli çıkarmak ve somut bir çerçeve oluşturmak için çalışıyoruz. Bundan sonraki bir toplantımız da BM Genel Kurulu çerçevesinde olacak. Oraya kadar çalışıp somut bir öneriyle gelmeyi istiyoruz. Azerbaycan bizi stratejik partner olarak ilan etti ve çok yakın çalışıyoruz.

Bence bu yıl COP29'un iki tane önemli sonucu olabilecek. Bunlardan biri bahsettiğim üç küresel taahhüdün herkes tarafından kabul edilmesi ve ikincisi de yeni finansman hedefleri ve buna nasıl ulaşılacağı konusunda bir anlaşma sağlanması." 

Şu anki görüşmelerde (küresel ısınmada) hangi ülkenin sorumluluğu ne kadar, bunun tespitinin nasıl olabileceği, tarihi ve mevcut sorumlulukların belirlenmesine ilişkin konuların zorlu olduğunu dile getiren Birol, ülkeler ve özellikle uluslararası kalkınma bankaları arasında bir rol dağılımı yapılması için çalışıldığını da belirtti.

COP29, 11-22 Kasım tarihlerinde Bakü'de düzenlenecek.

Bu yılki temiz enerji yatırımlarının sadece yüzde 15'i Çin haricindeki gelişmekte olan ekonomilerde

IEA'in bu ay açıkladığı Dünya Enerji Yatırımları raporuna göre, bu yıl küresel enerji sektöründeki yatırımlar ilk kez 3 trilyon doları aşacak. Finansman maliyetlerindeki artışa karşın bu yatırımın 2 trilyon dolarının yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar, nükleer enerji, şebekeler, batarya, düşük emisyonlu yakıtlar ve enerji verimliliği çözümleri olmak üzere temiz enerji teknolojilerine yapılması öngörülüyor.

Kalan 1 trilyon doların biraz üzerindeki yatırımın ise kömür, petrol ve gaz olmak üzere fosil yakıtlara ayrılacağı tahmin ediliyor.

Dünya genelinde temiz enerji teknoloji yatırımları artmasına rağmen bölgeler arasında dengesiz bir dağılım izliyor.

Temiz enerjideki toplam yatırımların bu yıl 675 milyar dolarının sadece Çin'de yapılacağı, yatırımların Avrupa ve ABD'de ise sırasıyla 370 ve 315 milyar doları bulacağı öngörülüyor. Böylece, bu üç büyük ekonomi küresel temiz enerji yatırımlarının üçte ikisinden fazlasını oluştururken, uluslararası sermaye akışlarındaki eşitsizliği de gösteriyor.

Çin haricindeki en büyük gelişmekte olan ekonomilerden Hindistan ve Brezilya başta olmak üzere temiz enerji teknoloji yatırımlarının ilk kez 300 milyar doları bulması bekleniyor ancak bu miktar toplam temiz enerji yatırımlarının sadece yüzde 15'ine karşılık geliyor.

Söz konusu ülkelerde yüksek sermaye maliyetleri yeni projelerin geliştirilmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerdeki temiz enerji dönüşümünün adil şekilde gerçekleşmesi için bu ülkelere gerekli finansmanın sağlanması kritik önem teşil ediyor.