Yoğun eleştirilerle karşı karşıya olan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Trump yönetimi yetkililerinin önerdiği reform ve yeniden yapılandırma planı kapsamında, fon hareketlerini daha şeffaf bir tedarik süreciyle takip etmek için blokzinciri teknolojisini kullanabilir. 

Politico tarafından elde edilen ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nda dolaşıma girdiği iddia edilen bir belgeye göre, "modernize edilmiş, performansa dayalı tedarik" süreçlerinin oluşturulmasını ele alan bölümde, “Tüm dağıtımların blokzinciri teknolojisi aracılığıyla güvence altına alınması ve izlenmesi güvenliği, şeffaflığı ve izlenebilirliği radikal şekilde artıracaktır.” ifadesi yer alıyor. Ancak bunun nasıl uygulanacağı ve kullanılacak blokzinciri teknolojisinin halka açık, özel veya hibrit bir model olup olmayacağı netlik kazanmış değil. 

Belgede ayrıca, "Bu yaklaşım, uygulayıcı ortaklar arasında inovasyonu ve verimliliği teşvik edecek ve yalnızca faaliyetlerin tamamlanmasına değil, somut etkilere odaklanan daha esnek ve hızlı programlara olanak tanıyacaktır." ifadelerine de yer veriliyor. 

Dünyadaki dış yardım ve kalkınma desteğini yöneten USAID, Elon Musk liderliğindeki hükümet verimliliği birimi DOGE'nin önerileri doğrultusunda ciddi bütçe kesintileriyle karşı karşıya. Başkan Trump da dahil olmak üzere eleştirmenler, USAID'i gereksiz harcamalar yapmakla suçluyor; çeşitlilik projeleri ve yurt dışı turizm tanıtımı gibi girişimlere fon sağlanmasını bu duruma örnek gösteriyor. 

Bu eleştirilere yanıt olarak Trump yönetimi, ABD dış yardım politikalarında köklü bir değişime giderek, yardımları ulusal çıkarlarla daha uyumlu hale getirmeyi amaçlayan kapsamlı bir yeniden yapılandırma süreci başlattı. Bu süreçte USAID fonlarının geçici olarak askıya alınması ve ajansın personel sayısının azaltılması gündeme geldi. Ancak bu adımlar, federal bir hakimin geçici tedbir kararı almasıyla hukuki engellerle karşılaştı. Ajansın destekçileri, sağlık hizmetleri ve afet yardımı gibi insani çalışmaların önemini vurgulayarak, bütçe kesintilerinin küresel istikrarı bozabileceği ve ABD’nin çıkarlarına zarar verebileceği uyarısında bulundu. 

Söz konusu belge, ABD’nin mevcut dış yardım ve kalkınma programlarını "verimsiz ve parçalanmış" olarak nitelendirerek, yardımların "her sektörde ve her ülkede faaliyet gösterme çabasına" rağmen tartışmalı sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Daha etkili bir yaklaşım olarak, yardımların "ABD çıkarları açısından kritik bölgelerde barış ve istikrarı teşvik etmesi, Amerikan şirketleri ve tüketicileri destekleyen ekonomik fırsatları teşvik etmesi ve küresel salgın hastalıklar gibi tehditleri azaltması" gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca yardım programlarının belirli bir bitiş olması ve başarılarının titizlikle ölçülmesi gerektiği ifade ediliyor. 

Belgede öne çıkan diğer öneriler arasında USAID’in adının “ABD Uluslararası İnsani Yardım Ajansı (IHA)” olarak değiştirilmesi, ajansın küresel sağlık, gıda güvenliği ve afet müdahalesi gibi alanlara odaklanması, Dışişleri Bakanlığı bünyesine entegre edilmesi ve Trump yönetiminin yürütmek istediği siyasi programların büyük ölçüde bu yapı altında toplanması yer alıyor. Politico'ya göre bu değişiklikler, ajansı daha küçük, odaklanmış ve "Çin ile rekabet etmeye daha hazır" hale getirmeyi amaçlıyor. 

Dışişleri Bakanı Marco Rubio veya diğer üst düzey Trump yetkililerinin bu öneriyi onaylayıp onaylamadığı belirsizliğini koruyor. Ayrıca, önerinin somut bir plan teşkil etmediği ve bazı değişikliklerin Kongre onayını gerektirebileceği kabul ediliyor. 

Elon Musk’ın liderliğindeki DOGE biriminin blokzinciri teknolojisini benimseme planlarına benzer şekilde, yeniden markalaştırılan USAID’in de tedarik süreçlerinde blokzinciri kullanımını değerlendirdiği görülüyor. 

Bloomberg'in haberine göre, Elon Musk ve DOGE temsilcileri, ocak ayında federal hükümet sistemlerini blokzinciri üzerine taşımak için çeşitli sağlayıcılarla görüşmeler gerçekleştirdi. Ancak, hangi blokzinciri ağlarının kullanılabileceğine dair spesifik bir bilgi paylaşılmadı. 

Olası kullanım alanları arasında federal harcamaların takibi, kamu binalarının yönetimi ve ödemelerin gerçekleştirilmesi yer alıyor. Ancak bu görüşmeler henüz erken aşamada bulunuyor.