Her yıl 12 Ağustos tarihinde dünya genelinde kutlanan Uluslararası Gençlik Günü, gençlerin dünyayı daha iyi bir yer haline getirme çabalarına dikkati çekmek ve onların hak ettiği desteği almasını sağlamak için önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Uluslararası Gençlik Günü, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından gençlerin topluma katkılarını, karşılaştıkları zorlukları ve geleceklerini şekillendirmedeki rollerini vurgulamak amacıyla 1999'da ilan edildi.
Sektör temsilcileri, Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfusu, ekonomik olarak en önemli güçlerinden biri olarak gösteriyor. Gençlerin ekonomiye verdiği katkı, Türkiye'nin gelişmiş ekonomiler arasına girme hedefi açısından da kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
Konuya ilişkin soruları yanıtlayan Genç Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Muhammed Huzeyfe Güllüoğlu, "Gençlerin en önemli anlamı, toplumun geleceği olmasıdır. Bu yüzden gençlik politikaları ve gençlere ayrılan her türlü gündem, toplumların geleceğini direkt olarak etkilemektedir. Ülkemiz, özellikle Avrupa'ya nazaran genç nüfus oranı en yüksek ülkelerden birisi. Fakat bundan daha da önemlisi, millet olarak gençlerin değerini bildiğimizde, gençlerin büyük başarılar ortaya koyduğuna tanıklık etmemizdir." şeklinde konuştu.
Ülkenin genç nüfus oranındaki yüksekliğin, direkt olarak potansiyel anlamına gelmediğini kaydeden Güllüoğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Çünkü nüfus oranı nicelikle ilgiliyken, potansiyel nitelikle alakalı bir durumdur. Potansiyel henüz ortaya çıkmamış ama çıkması muhtemel olan güçtür. Bu yüzden gençliğe verilen ilgi, oluşturulan farkındalık, geliştirilen imkanlar gerçek anlamda potansiyele dönüşecek, dolayısıyla ülkemiz için parlak bir istikbal oluşacaktır. Potansiyelin güce dönüşmesi için gençler tarafında farkındalık ve öz güven çok önemli. Tarihte genç kumandan deyince akla gelen Fatih, hedefinin farkında ve isteğinde karalıydı. Bunun yanında ona sunulan imkanlar neticesinde tarihin en büyük zaferlerinden birisine ulaşmıştır."
"Gençler vizyonları doğrultusunda cesur adımlar atmaktan çekinmemeli"
MOSTAŞ Teknoloji Kurucu Ortağı Furkan Meral da Türkiye'deki genç nüfusun girişimcilik konusunda oldukça heyecan verici bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, gençlerin, teknolojiye olan ilgileri ve yenilikçi düşünce yapıları sayesinde girişimcilik ekosisteminde aktif bir rol oynamaya istekli olduğunu ifade etti.
Meral, devletin sunduğu çeşitli destek programları ve hibe imkanlarının da gençlerin girişimcilik yolculuğuna çıkarken karşılaştıkları finansal engelleri aşmalarına yardımcı olduğuna işaret ederek, "Bu sayede, gençler sadece fikir aşamasında kalmayıp, bu fikirleri hayata geçirebilecekleri bir ortam buluyor. Bu genç nüfus, Türkiye'nin yenilikçi ve rekabetçi bir ekonomi yaratma hedefinde kritik bir rol oynuyor." diye konuştu.
Kendi kariyerinden bahsederek gençlere tavsiyelerde bulunan Meral, girişimciliğin sadece büyük fikirlerle değil, aynı zamanda bu fikirleri hayata geçirme kararlılığıyla da ilgili olduğunu dile getirdi.
Meral, gençlerin, girişimciliğin, girişken olmak, işi sahiplenmek ve sürekli takip etmekle ilgili olduğu konusunda bilince sahip olması gerektiğini ifade etti.
Kendi girişimcilik yolculuğunun aile şirketinde yöneticilik yaparken başladığını anlatan Meral, "Bu sürecin sonunda, sadece var olan yolu takip etmek yerine, kendimiz bir şeyler başarmak istedik. Zaferle değil, seferle mükellef olduğumuz inancıyla sivil havacılığı ve tarımı sentezleyip tarımsal dronlar üreten MOSTAŞ Teknoloji'yi kurmaya karar verdik. Girişimcilik yolunda karşılaştığımız zorlukları aşmak için doğru ortaklarla çalışmanın önemini gördük. MOSTAŞ Teknoloji'yi kurarken, farklı mühendislik alanlarında uzman iki ortağım ve pazarlama ile finans yönetimini üstlenen diğer ortağım sayesinde, şirketimizin her kolunu sürekli olarak kontrol edebildik. Bu çeşitlilik, işimizin her yönünü etkili bir şekilde yönetmemize yardımcı oldu." görüşlerini aktardı.
Meral, gençlerin bir vizyon belirlemelerini ve bu vizyon doğrultusunda cesur adımlar atmaktan çekinmemelerini tavsiye ederek, bir girişimcinin, girişken ve azimli olması gerektiğini unutmadan, sürekli gelişime açık kalması gerektiğini söyledi.