İbrahim Erden, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından organize edilen Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe bu senenin ilk yarı görünümü ve ikinci yarı beklentilerine ilişkin toplantıdaki konuşmasında, enerji dönüşümünün en büyük ayağını rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinin oluşturduğunu söyledi.
Türkiye’nin elektrik kurulu gücünün mevcut durumda 110 bin megavata ulaştığını ifade eden Erden, bunun önemli bir kısmının güneş ve rüzgar enerjisinden geldiğini ifade etti.
Kurulu güç yanında, elektrik üretiminde de rüzgar ve güneşin yüzdesel oranının yavaş yavaş arttığını belirten Erden, "Rüzgar enerjisinde 2023, son 13 senenin en düşük kurulu güç ilavesinin yapıldığı yıl olmuştu. Bu yılın ilk yarısında rüzgar enerjisi kapasite artışında tekrar sıçrama yaşandı. İlk altı ayda 450 megavatlık rüzgar enerjisi kurulu gücü sisteme dahil edildi. Böylelikle Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 12 bin 933 megavat oldu. 13 bin megavata yaklaştı." şeklinde konuştu.
Hedef yıl sonuna kadar 1000 megavat rüzgar kurulumu
Erden, uzun yıllar kurulu güç artışının ortalama 900 megavatlar seviyesinde olduğunu, bu yılın sonunda 1000 megavata ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.
Özellikle rüzgar enerjisi kurulu güç artışında Türkiye'de 2026'dan sonra artış yaşanacağını vurgulayan Erden, şu şekilde konuştu:
"Türkiye'de 2026, 2027, 2028’de gerçekten çok hızlı bir ivmelenme bekliyoruz. Tahsis edilen depolama rüzgar projelerinde 19 bin megavat tahsis edildi. Ayrıca 15 bin megavata yakın takriben güneş kapasitesi tahsis edildi, lisansız projeler hariç. Rüzgar tarafındaki 19 bin megavatlık projelerin önemli bir kısmı büyük yatırımcıların elinde ve projenin geliştirme süreçlerinin hızla takip edildiği ile ilgili bir izlenimimiz var. Yatırımcılarımız projeleri en hızlı şekilde inşaat aşamasına getirmeye çalışıyor."
Erden, rüzgar enerjisi sektöründe tahsis edilen projelerin yatırıma dönmesinde ve proje geliştirme süreçlerinde sorunlar yaşandığını iletti.
Geçen yıldan bu yıla aktarılan 3 bin megavat seviyesinde kontratlanmış proje olduğuna dikkat çeken Erden, "3 bin megavatlık kontratlanmış proje havuzu var. Bu da önümüzdeki yıllarda geçmiş yıllara oranla büyük ve güçlü kurulumlar gelecek anlamına geliyor. Önemli bir gösterge. Finansman sorunları ve tahsis edilen bu projelerin geliştirme süreçlerinde yaşanan önemli sorunlar var. 19 bin megavatlık uygun bulunan projenin takriben 15 bin megavatı ön lisans aldı. Yani top yatırımcının sahasında, projeyi alacak, proje geliştirme süreçlerini yürütecek. Bu süreçler Avrupa’da da yaşanıyor. Kovid-9 sonrası dönemde zorluklar benzer şekilde yaşanıyor." değerlendirmesinde bulundu.