Sağlık

Türkiye'de dumansız hava sahası uygulamasının 15. yılı

Türkiye'de kapalı alanlarda tütün ve tütün mamullerinin tüketiminin yasaklanma uygulamasının üzerinden 15 yıl geçti.

Tütün ve tütün mamulleri kullanımı halk sağlığını olumsuz etkiliyor. Bu konuda yürütülen politikalar ile dumansız hava sahasına yönelik çalışmalara birçok sivil toplum kuruluşu da katkıda bulunuyor.

2009 senesinde yürürlüğe giren kapalı alanlarda sigara ve tütün mamullerinin tüketiminin yasaklanmasına ilişkin yasaya destek veren sivil toplum kuruluşu temsilcileri, söz konusu yasa ile özellikle restoranlar, kafeler, iş yerleri ve toplu taşıma araçlarında sigara dumanına maruz kalma oranının azaldığını aktardı.

Bu konuda Türkiye Sigarayla Savaş Derneği, sigaranın zararlı etkileri konusunda yıllardır etkin mücadele veren kuruluşlara öncülük ediyor.

Derneğin Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, Türkiye'de yasağın yürürlüğe girmesinden bugüne önemli değişimler ve etkiler gözlemlendiğini söyledi.

Yasakla birlikte iç mekan hava kalitesinin önemli ölçüde arttığının altını çizen Aydın, bu sayede sigara dumanına maruz kalan insanların korunduğunu, pasif içiciliğin zararlarının azaldığını söyledi.

Sağlık harcamalarında da önemli ölçüde azalma yaşandığına değinen Aydın, "Bu yasak ayrıca toplumun genel sigara içme alışkanlıklarını da etkilemiştir. Kamuoyunda sigara içmenin toplumsal kabul görmemesi ve sigara içenler üzerinde oluşan sosyal baskı artmıştır. Bu durum, sigara içme oranlarında düşüşe yol açmış ve toplum sağlığı açısından olumlu bir gelişmedir." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Aydın, yasağın tam olarak uygulanabilirliği ve denetim süreçlerinin de önemli bir konu olduğunu belirterek, "Sonuç olarak sigara yasağının uygulanmasıyla birlikte hem çevresel hem de toplumsal sağlık açısından önemli kazanımlar elde edilmiştir ancak bu kazanımların sürdürülebilmesi için sürekli olarak çalışmaya ve denetimleri sıkı tutmaya devam etmemiz gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Yasağın özellikle gençler üzerinde etkili olduğuna işaret eden Aydın, bu durumun gençlerin sigara ile tanışma ve alışkanlık geliştirme oranlarını düşürdüğünü belirtti.

"15 yaş ve üzeri nüfusun yaklaşık yüzde 28-30'u düzenli olarak sigara içmektedir"

Türkiye'de sigara içme oranları ve tütün kullanımına dair istatistiklerin zamanla değiştiğini anlatan Aydın, şöyle konuştu:

"2023 yılı Türkiye İstatistik Kurumunun ve Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 15 yaş ve üzeri nüfusun yaklaşık yüzde 28-30'u düzenli olarak sigara içmektedir. Bu oran erkeklerde daha yüksek olup kadınlarda biraz daha düşüktür. Erkeklerin sigara içme oranı kadınlara göre oldukça yüksektir. Erkeklerin yaklaşık yüzde 40-50'si sigara içerken, kadınlarda bu oran yüzde 15-20 civarındadır. Genç yetişkinler ve orta yaşlı bireyler arasında sigara içme oranları daha yüksekken, yaşlı nüfusta bu oran düşmektedir. Özellikle 25-44 yaş aralığındaki kişiler arasında sigara içme yaygınlığı daha fazladır. Eğitim seviyesi ve sosyoekonomik durum da sigara içme oranlarını etkileyen faktörlerdendir. Daha düşük eğitim seviyesine sahip olan ve ekonomik durumu daha düşük olan bireyler arasında sigara içme oranı daha yüksektir."

Ülkede sigara içme oranlarını düşürmek için çeşitli kampanyalar ve düzenlemeler yapıldığını ileten Aydın, bu çabalar arasında sigara bırakma programları, tütün ürünlerinin vergilendirilmesi ve kamu bilinci artırma kampanyalarının yer aldığını belirtti.

Türkiye'de sigara kaynaklı ölüm ve hastalık oranlarının oldukça yüksek olduğunu da vurgu yapan Aydın, şöyle devam etti:

"Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, ülkemizde her yıl yaklaşık 100 bin kişi sigara kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu günlük ortalama 300 kişinin sigara nedeniyle öldüğü anlamına gelir. Türkiye'de yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 30'u sigara kullanmaktadır. Sigara, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türüne neden olmaktadır. Akciğer kanserinden ölümlerin yüzde 90'ı sigara kullanımına bağlıdır. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıkların ana nedenlerinden biri sigara kullanımıdır. KOAH'tan ölümlerin yaklaşık yüzde 80'i sigara kullanımına bağlıdır. Türkiye'de genç nüfus arasında sigara kullanımı da ciddi bir sağlık sorunu oluşturmaktadır. Gençler arasında sigara deneme yaşı oldukça düşüktür ve bu yaş grubunda sigara kullanım oranı artmaktadır. Bu istatistikler, sigaranın Türkiye'deki sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini ve bu konunun halk sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir."

"19 Temmuz bir milattır"

Nargilenin de yasaya dahil edilmesinin önemine dikkat çeken Aydın, "Nargile kullanımı, özellikle gençler arasında yaygınlaşan bir alışkanlık haline gelmiştir ve sağlık açısından ciddi riskler taşımaktadır. Nargile içimi, bir oturum boyunca birçok kişi tarafından paylaşılan ortak bir ağızlıkla gerçekleştirildiğinden, bulaşıcı hastalıkların yayılma riski çok fazladır. Ayrıca, nargile dumanı da sigara dumanına benzer şekilde zararlı kimyasallar içermekte ve pasif içicilik riskini artırabilmektedir. Bu nedenle, nargilenin yasaklanması veya kısıtlanması sağlık açısından olumlu sonuçlar ortaya koymuştur. Sonuç olarak kapalı alanlarda nargile kullanımının yasaklanmasıyla özellikle gençlerin sağlığı açısından olumlu sonuçlar elde edilmiştir." şeklinde konuştu.

19 Temmuz'un sigara ile mücadelede dönem noktası olduğunu dile getiren Aydın, şunları ifade etti:

"Tütün mamulleri tüketimi yasağının yıl dönümünde, ülkemizde sağlığın korunması adına önemli bir adımın atıldığını bir kez daha hatırlatmak isteriz. 19 Temmuz bir milattır. Bu yasak, kapalı alanlarda sigara içiminin yasaklanmasıyla başlayan ve zamanla daha geniş kapsama yayılan bir süreci simgeler. Sigaranın toplum sağlığı üzerindeki zararları göz önüne alındığında bu adımın ne kadar önemli olduğu açıktır ancak yasaların etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi, sağlık açısından elde edilen kazanımların sürdürülebilmesi için büyük öneme sahiptir. Toplumda sigara kullanımıyla mücadelede sadece yasaklarla değil, aynı zamanda bilinçlendirme, eğitim ve destek hizmetleriyle de sağlanmaktadır. Bu nedenle bizlere de büyük görevler düşmektedir."

Türkiye Sigarayla Savaş Derneği olarak sigaranın zararları konusunda farkındalık oluşturma ve toplumu sağlıklı yaşam konusunda bilinçlendirme çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Aydın, "Sağlıklı ve temiz bir çevre için çalışmaya devam ederek, gelecek nesilleri sigara ve diğer tütün mamullerinin zararlarından korumaya odaklanacağız. Bu vesileyle, tütün mamulleri tüketimi yasağının yıl dönümünde tüm vatandaşlarımızı sağlıklı yaşamı desteklemeye ve sigaradan uzak durmaya teşvik ediyoruz. Sağlık her şeyden önemlidir, birlikte daha sağlıklı bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Nüfusa oranla sigara kullanım oranlarında düşüş var

Aydın, 2008 ve 2023 yıllarında sigara kullanan kişi sayısında rakamsal belirgin bir değişiklik olmamasına karşın nüfus artışları göz önüne alındığı sigara kullanımında önemli bir düşüş yaşandığını aktardı.

2008 ve 2023'te sigara tiryakisi sayısının 14 milyon olduğunu vurgulayan Aydın, 2008 yılında 71 milyon olan ülke nüfusunun 2023 yılında 14 milyon artışla 85 milyona ulaştığının altını çizdi. Aydın, artan nüfusa rağmen sigara kullananların sayısında artış olmadığına vurgu yaptı.

Aydın, Türkiye'de günlük ortalama 14 milyon 840 bin, yıllık ise 5 milyar 400 milyonun üzerinde bandrollü sigara paketi satışı yapıldığını da ekledi.